vals anlamı Fr.valse
1. Bir tür salon dansı: § "
... siz hizmetten ziyade kadın etekliği düşünüyorsunuz, vals ediyorsunuz." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. IV, 20. § "
Sözüm ona vals yapan beceriksiz figüranlara oranla..." -Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 62. § "
Dikkat et anne, numaranın asıl tuhafı şimdi geliyor, vals adımı." -
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 53. § "
Oynanan valsler mutlaka kıskançlığı tayip eyleyen Frenklerin dahi içlerini bulandıracak bir şeydir." -Ahmet Midhat Efendi, 153. § "
Bir Singer dikiş makinesinin çıkaracağı bir yıllık için elli yıl önce Atatürk'le gazeteciler ve alkışlar arasında bir vals yaptıktan sonra…" -Orhan Pamuk
, Kara Kitap, 74. § "
…bir sonrakinde yadsıyarak bir çelişkiler valsine başlıyor." -Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 220. 2. Bu dansın müziği: § "
Şu satılan şeyler üzerine bir vals çalayım bari, dedi." -Peyami Safa, Canan, 188. 3. Bazı besteciler tarafından yalnızca çalınmak için hazırlanmış beste türü. §
"Prenses ellerinden öpmeye namzet vals ve muaşeret edebî mütehassısı talebesi, birden bire maddi ve manevi sefalete düşmüştür…" -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 44.