anlam is. dil b. 1. Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, fehva, valör. 2.
man. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.
değer is. 1. Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet, valör. 2. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, paha:
"Bildiği bütün Fransızcayı toparlayarak vitrindeki kravatın değerini sordu." -N. Hikmet. 3. Yüksek ve yararlı nitelik. 4. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse:
"Bence ziyan olmuş, eski deyimiyle heder olmuş bir değerdir." -İ. O. Anar. 5.
fel. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. 6.
mat. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. 7. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü:
"Edebiyat, sanat, fikir, ilim ve başlıca değerlerimize toptan bir bakış lütfeder misiniz, efendim!" -A. Kabaklı.
geçerlik is. 1. Yürürlükte olma, değerini sürdürme durumu, revaç, valör:
Bu para geçerlikten kaldırıldı. 2. Sürümü olma durumu:
Bu malın geçerliği kalmadı.