yeni sf. 1. Kullanılmamış olan, eski karşıtı:
Yeni giysi. Yeni ayakkabı. 2. Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan:
Yeni haber. Yeni moda. 3. En son edinilen:
Yeni eve taşındık. 4. İşe henüz başlamış:
Yeni öğrenci. Yeni asker. 5. O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan:
Yeni bir buluş. Yeni bir düşünce. 6. Tanınmayan, bilinmeyen:
Yeni imzalara rastlıyoruz. 7. Daha öncekilerden farklı olan:
Yeni ihtiyaçlarımız var. 8.
zf. Biraz önce, çok zaman geçmeden:
"Yeni tanıştığım orman uzmanları çok nazik ve kibar insanlardı." -Ç. Altan.