kalıntı is. 1. Artıp kalan şey, bakiye. 2. Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe:
"Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne." -N. Cumalı. 3. İz, işaret. 4.
mec. Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey:
"Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir." -H. Taner.