lastik is. (l ince okunur) 1. Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç:
"Lastikleri ayağında, bastonu koluna asılı, erkenciydi yine." -N. Cumalı. 2. Kauçuktan yapılmış ayakkabı. 3. Kauçuktan yazı silgisi. 4. Taşıtların jantlarına yerleştirilen, elastiki tekerlek bandajı:
"Şoförle bahçıvan arabanın ön sol lastiğini pompalıyorlar." -H. Taner. 5. Esnek, ince kauçuk veya kauçuklu şerit. 6. Bir tür esnek örgü. 7. Korse. 8. Uzun konçlu çorabın düşmesini önlemek için üst kısmına gelecek biçimde bacağa geçirilen esnek şerit. 9.
sf. Kauçuktan yapılmış:
"Rıza, lastik yakalığı fırlamış, gözleri dönmüş, kan ter içinde içeriye düşer." -R. N. Güntekin.