Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

yansıtıcı ne demek?

 - 6 sözlük, 6 sonuç.

BSTS / Aydınlatma Terimleri Sözlüğü

yansıtıcı anlamı İng. reflector Alm. Reflektor Fr. réflecteur
Başlıca yansıma olayından yararlanarak, bir ışık kaynağının ışık akısının uzaysal dağılışını değiştirmeye yarayan nesne.

BSTS / Nükleer Enerji Terimleri Sözlüğü

yansıtıcı anlamı İng. reflector Alm. Reflektor Fr. réflecteur
Koruyucu zırhın iç bölümünü saran ve nükleer tepkime sırasında kaçan nötronların geriye dönerek yeniden tepkimeye girmesini sağlayan donanım. Nötronların geriye dönme olasılığı "albedo" ile belirtilir.

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

yansıtıcı anlamı İng. reflector Osm. reflektör Alm. Reflektor Fr. réflecteur
TV. Yagi-Uda dalgalığında çiftucayın ardında yer alıp, gelen dalgaları bunun üzerine yansıtan parça.

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

yansıtıcı anlamı İng. reflector Osm. reflektör Fr. réflecteur
1- aydınlatma, optik: Yansımadan yararlanarak bir ışık akısının uzaysal dağılışım değiştirmeye yarayan nesne. 2- sinema, televizyon: Işığı yansıtmakta kullanılan çeşitli boy ve biçimde yüzeylere verilen genel ad.

Güncel Türkçe Sözlük

yansıtıcı anlamı
sf. 1. Yansıtma işini yapan. 2. is. Işık, ses, görüntü vb.ni geri göndermek, yansımasını sağlamak amacıyla kullanılan araç, yansıtaç, reflektör.

Türkçe - İngilizce

yansıtıcı anlamı
sıfat
1) reflective
2) specular
isim
1) reflector
2) reverberator

yansıtıcı eş anlamlısı

ışık
is. 1. Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk: "Okuyabilmek için kapıdaki ışık yeterli değildi." -H. E. Adıvar. 2. Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç: Buraya bir ışık getirin. 3. Aydınlanmak için kullanılan elektrik: "Apartmandaki dairelerin ışıkları kapalı, herkes mışıl mışıl uyuyor olmalı." -A. Ümit. 4. mec. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı: "Bütün gözlerden manalı ışıklar sıçrıyordu." -P. Safa. 5. mec. Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb: "Sevgili Behçet Necatigil şiirimizin vazgeçilmez ışıklarından biri olarak ayrıldı aramızdan." -N. Cumalı. 6. fiz. Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma.
reflektör
is. Yansıtıcı.
ses
is. 1. Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün: "Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." -F. R. Atay. 2. Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim: "Mustafa sesimdeki alaycı tınıdan kuşkulandı." -A. Ümit. 3. mec. Duygu ve düşünce: "Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ..." -Y. Z. Ortaç. 4. mec. Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki: Vicdanın sesi. Aklın sesi. 5. müz. Aralarında uyum bulunan titreşimler.
yansıtaç
is. Yansıtıcı.

"yansıtıcı" için örnek kullanımlar

Cassegrain yansıtıcı temel bir içbükey ayna ile ikincil bir dışbükey aynanın birlikteliğidir ve çoğunlukla optik teleskoplarda ve radyo
Kaynak: Cassegrain yansıtıcı
Basit bir periskop, iki yansıtıcı ayna veya prizmadan oluşan optik bir alettir. Üstteki ilk ayna cisimden gelen ışıkları doksan derece
Kaynak: Periskop
Dove prizması görüntü elde etmek için kullanılan bir tip yansıtıcı prizmadır. Dove prizması tepe açısı 90° olan bir prizmanın üst kısmının
Kaynak: Dove prizması
Uzaydan gelen ışıklar teleskop içinde bir ayna ya çarpıp, prizma dan geçtikten sonra göze geliyorsa bu türe yansıtıcı teleskop denir.
Kaynak: Teleskop
Bir köşe yansıtıcı birbirlerine 90° lik açı ile yerleştirilmiş, elektrik sel iletkenliğe sahip iki veya üç adet yüzeyden meydana gelir.
Kaynak: Köşe yansıtıcılar
Bu ışınlar kaydırıcıdan geçip tekrar kısmi yansıtıcı üzerine dönerler. Kısmi yansıtıcı bu sefer bu ışınları bir dürbün e gönderir.
Kaynak: Girişimölçer
Cihaz toplayıcı ve yansıtıcı bir beşgen pirizmaya dalga boyu ve frekansı belli bir lazer ışığı gönderir. Yansıtıcı bu ışığı toplayarak
Kaynak: Refraksiyon
Her film 17 metre uzunluğundaydı ve yansıtıcı ile çevrildiklerinde 46 saniye sürüyorlardı. Lumiére kardeşlerin, ilk filmlerini, gösterim
Kaynak: Auguste ve Louis Lumière
İnce film olarak üretildiğinde, PET sıklıkla alüminyum ile kaplanır ; yansıtıcı ve opak bir hale gelir. PET şişeler, mükemmel bariyer
Kaynak: Polietilen tereftalat
yılında Harlow Shapley tarafından, Güney Afrika 'da 24 inçlik bir yansıtıcı teleskop kullanılarak fotoğraf plakaları uzerinde keşfedilmiştir.
Kaynak: Ocak Cüce Gökadası
Ampülün etrafını saracak şekilde yerleştirilmiş içbükey bir yansıtıcı. Elektrik sağlamak amaçlı pil ler. Ampülün önünde onu dış etkilere
Kaynak: El feneri
Buna karşılık basın organlarında zaman zaman rastlanan yansıtıcı adı profesyonel uygulamalarda kullanılmamaktadır. Yer vericileri
Kaynak: Aktarıcı (Transposer)
Işık demetini yapay olarak üretebilmek için bir lamba ve parabolik yansıtıcı kullanılır. LED 'ler, spot ışıkları gibi pek çok alette bu
Kaynak: Işık demeti
Turuncu renklidirler ve gece görünebilmeleri için üzerlerine ışık yansıtıcı bantlar yapıştırılır. Seyir halindeki bir gemiden düşen
Kaynak: Can simidi
Geminin omurga hizasından deniz suyuna dik olarak gönderilen hüzme şeklindeki bu enerji palsi deniz ortamındaki yansıtıcı hedeflere
Kaynak: Echo sounder

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.