yaralı ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
yaralı anlamı
sf. 1. Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh: "Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz." -F. R. Atay. 2. mec. Dertli, üzüntülü: "Bir yaralı adamdı. Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı." -Y. Z. Ortaç.
sf. 1. Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh: "Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz." -F. R. Atay. 2. mec. Dertli, üzüntülü: "Bir yaralı adamdı. Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı." -Y. Z. Ortaç.
Türkçe - İngilizce
yaralı anlamı
sıfat
1) injured
2) wounded
3) scarred
4) sore
5) stricken
isim
1) casualty
sıfat
1) injured
2) wounded
3) scarred
4) sore
5) stricken
isim
1) casualty
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Yaralı anlamı
Ankara ili, Yenimehmetli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ankara ili, Yenimehmetli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
yaralı eş anlamlısı
mecruh
sf. esk. 1. Yaralı: "Harbiye nazırıyla sadrazamı vurmuşlar. Ahmet Rıza tehlikeli surette mecruh..." -Ö. Seyfettin. 2. mec. İncinmiş olan (kimse).
sf. esk. 1. Yaralı: "Harbiye nazırıyla sadrazamı vurmuşlar. Ahmet Rıza tehlikeli surette mecruh..." -Ö. Seyfettin. 2. mec. İncinmiş olan (kimse).
üzüntülü
sf. 1. Üzüntüsü olan, acılı, müteessir. 2. Üzüntü veren: "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." -Y. K. Beyatlı. 3. zf. Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak: "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." -P. Safa.
sf. 1. Üzüntüsü olan, acılı, müteessir. 2. Üzüntü veren: "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." -Y. K. Beyatlı. 3. zf. Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak: "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." -P. Safa.
"yaralı" için örnek kullanımlar
Rus yetkililer, yaralı ve maddi hasar hakkında kesin bir bilgi vermedi.
Russian authorities did not give accurate information about the injured and property damage.
Kaynak: haberaj.comİzmir derbisi öncesi ortalık savaş alanına döndü: 2 polis, 3 yaralı.
Izmir derby returned to the battlefield before the mess: 2 police, 3 injured.
Kaynak: haber.stargazete.comAraçta bulunan şoför Hasan Kasapoğlu ile Volkan Efeoğlu yaralı kurtuldu.
Efeoğlu driver injured in the car survived the volcano with Hasan Kasapoğlu.
Kaynak: sabah.com.trBundan dolayı da hiç utanmadım, sıkılmadım, kendimi yaralı hissetmedim.
Therefore, not at all ashamed, bored, I did not feel injured.
Kaynak: habergazete.comKatliamdan yaralı kurtulan 7 Lakotalı Wounded Knee Creek bölgesindeki Pine Ridge hastanesinde öldü. General Nelson Miles, katliamın
Kaynak: Wounded Knee Katliamı
Kaynak: Wounded Knee Katliamı
ambulans, hastaneler arasında ya da hastaneye ulaştırmak amacıyla hasta veya yaralı taşımaya yarayan bir çeşit özel donanımlı motorlu araç tır.
Kaynak: Ambulans
Kaynak: Ambulans
Özal Suikastı, 1988 yılında dönemin Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olan Turgut Özal 'a yönelik düzenlenen ve Özal'ın yaralı olarak kurtulduğu
Kaynak: Özal Suikastı
Kaynak: Özal Suikastı
Hasta ve Yaralı Taşıma: Hasta ya da yaralı taşınmasında genel kurallar: Genel bir kural olarak, hasta ya da yaralının yeri değiştirilmemeli ve
Kaynak: İlk yardım
Kaynak: İlk yardım
Toplantı katılımcıları : Adolf Hitler (hafif yaralı) Korgeneral Adolf Heusinger (hafif yaralı) Günther Korten (ağır yaralı, 2 gün sonra öldü)
Kaynak: 20 Temmuz suikast girişimi
Kaynak: 20 Temmuz suikast girişimi
10 Nisan 2008 - Diyarbakır ve Tunceli'de PKK'ya yönelik operasyonlar sonrası 13 PKK'lı öldürüldü, 1'i yaralı ele geçirildi 18 Nisan 2008 -
Kaynak: PKK saldırıları ve çatışmaları kronolojisi (2000'ler)
Kaynak: PKK saldırıları ve çatışmaları kronolojisi (2000'ler)
Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000'e yakın yaralı olmuştur.
Kaynak: 1999 Gölcük depremi
Kaynak: 1999 Gölcük depremi
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
