yavan ne demek?
- 4 sözlük, 9 sonuç.BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
yavan anlamı İng. too slight a contrast, too light a contrast, not contrasted enough, too soft, flat, low contrast, weak Alm. kontrastarm, flau, weich Fr. trop peu contrasté
Sinem./TV. Sertliği az olan, karanlık bölümleriyle aydınlık bölümleri arasında kesin ayırım bulunmayan (görüntü).
Sinem./TV. Sertliği az olan, karanlık bölümleriyle aydınlık bölümleri arasında kesin ayırım bulunmayan (görüntü).
Güncel Türkçe Sözlük
yavan anlamı
sf. 1. Yağı az: Yavan yemek. 2. Katıksız: "Birçok günler yavan ekmek bile bulamaz." -F. R. Atay. 3. mec. Hoşa gitmeyen, tatsız: "Hayatları gerçekten yavan ve dayanılmaz bir sıkıntıyla sonuçlanır." -H. E. Adıvar. 4. mec. Görgüsüz, bilgisiz.
sf. 1. Yağı az: Yavan yemek. 2. Katıksız: "Birçok günler yavan ekmek bile bulamaz." -F. R. Atay. 3. mec. Hoşa gitmeyen, tatsız: "Hayatları gerçekten yavan ve dayanılmaz bir sıkıntıyla sonuçlanır." -H. E. Adıvar. 4. mec. Görgüsüz, bilgisiz.
Türkçe - İngilizce
yavan anlamı
sıfat
1) uninspired
2) prosaic
3) meager
4) insipid
5) tasteless
6) dry
7) vapid
8) crude
9) prose
10) jejune
11) jaded
12) pedestrian
13) platitudinous
14) arid
15) bald
16) frail
17) watery
18) prosy
19) milk-and-water
20) meagre
21) cut-and-dried
sıfat
1) uninspired
2) prosaic
3) meager
4) insipid
5) tasteless
6) dry
7) vapid
8) crude
9) prose
10) jejune
11) jaded
12) pedestrian
13) platitudinous
14) arid
15) bald
16) frail
17) watery
18) prosy
19) milk-and-water
20) meagre
21) cut-and-dried
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yavan anlamı
1. Tatsız (yiyecek için). 2. Tuzsuz. 3. Tatsız, anlamsız (konuşma için).
1. Tatsız (yiyecek için). 2. Tuzsuz. 3. Tatsız, anlamsız (konuşma için).
yavan anlamı
Sağılır hayvanı bulunmayan (aile için).
Sağılır hayvanı bulunmayan (aile için).
İğneciler *Mudurnu -Bolu
yavan anlamı
1. Çirkin. 2. Tembel, beceriksiz, gevşek (kişi).
1. Çirkin. 2. Tembel, beceriksiz, gevşek (kişi).
yavan anlamı
Tatsız.
Tatsız.
*Kula Manisa
yavan anlamı
< ET yavgan: yavan; katıksız; yağsız. || yavan yaşıh / yağli yavan aramamak: önüne ne gelirse yiyip kalkmak; yemek seçmemek
< ET yavgan: yavan; katıksız; yağsız. || yavan yaşıh / yağli yavan aramamak: önüne ne gelirse yiyip kalkmak; yemek seçmemek
yavan anlamı
1. Yağsız. 2. Zayıf, mahrum // yavan yahşi: öte beri (yiyecek)
1. Yağsız. 2. Zayıf, mahrum // yavan yahşi: öte beri (yiyecek)
Artvin Yusufeli Uşhum köyü
yavan eş anlamlısı
bilgisiz
sf. 1. Bilgi sahibi olmayan, bilisiz, malumatsız, cahil: "Sen hükûmeti yönetenleri hep bilgisiz, akılsız mı sanırsın?" -N. Cumalı. 2. Aymaz.
sf. 1. Bilgi sahibi olmayan, bilisiz, malumatsız, cahil: "Sen hükûmeti yönetenleri hep bilgisiz, akılsız mı sanırsın?" -N. Cumalı. 2. Aymaz.
katıksız
sf. 1. Katığı olmayan, yavan: "Biraz da katıksız ekmek yiyin." -N. F. Kısakürek. 2. Yabancı bir şeyle karışmamış: Katıksız süt. 3. mec. Belli bir yerden, belli bir soydan gelen: "Katıksız İstanbul çocuğu, Boğaziçi çocuğudur o." -Y. Z. Ortaç. 4. mec. Niteliği başka hiçbir etkiyle bozulmamış olan, tam: "... öfkesi, sevgisi katıksız, kaya gibi sağlam ve güvenilir adam..." -A. İlhan.
sf. 1. Katığı olmayan, yavan: "Biraz da katıksız ekmek yiyin." -N. F. Kısakürek. 2. Yabancı bir şeyle karışmamış: Katıksız süt. 3. mec. Belli bir yerden, belli bir soydan gelen: "Katıksız İstanbul çocuğu, Boğaziçi çocuğudur o." -Y. Z. Ortaç. 4. mec. Niteliği başka hiçbir etkiyle bozulmamış olan, tam: "... öfkesi, sevgisi katıksız, kaya gibi sağlam ve güvenilir adam..." -A. İlhan.
tatsız
sf. 1. Tadı iyi olmayan, lezzetsiz. 2. Tadı olmayan, sası. 3. mec. Hoşa gitmeyen, can sıkan: "O akşamki tatsız olaya benim de canım sıkıldı." -Ç. Altan. 4. mec. Sohbeti hoş olmayan veya geçimsizlik çıkaran (kimse). 5. zf. Hoşa gitmeyen bir biçimde: "Her şey, herkes boş, abes, çirkin, münasebetsiz, tatsız görünür." -A. Ş. Hisar.
sf. 1. Tadı iyi olmayan, lezzetsiz. 2. Tadı olmayan, sası. 3. mec. Hoşa gitmeyen, can sıkan: "O akşamki tatsız olaya benim de canım sıkıldı." -Ç. Altan. 4. mec. Sohbeti hoş olmayan veya geçimsizlik çıkaran (kimse). 5. zf. Hoşa gitmeyen bir biçimde: "Her şey, herkes boş, abes, çirkin, münasebetsiz, tatsız görünür." -A. Ş. Hisar.
"yavan" için örnek kullanımlar
İlk bölüm, iki takımın da tedbirli ve kontrollü oyunu tercih etmesi nedeniyle yavan geçti.
The first section, the two teams was uninspired due to the cautious and prefer to control the game.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trDiyaloglar didaktik değil ama çok yavan.
Didactic dialogues but very uninspired.
Kaynak: radikal.com.trHalk kasaplardan et alırken yağlı eti tercih eder ve yağsız dana eti (yavan et) tercih edilmezdi. Yağsız-yavan eti veren kasap müşteri
Kaynak: İskilip keşkeği
Kaynak: İskilip keşkeği
Bununla birlikte meyveleri Yeni Zelanda gibi ülkelerde yenilmekteyken Hawai gibi yerlerde yavan, tatsız bulunmaktadır. Bu tür, şu
Kaynak: Passiflora tarminiana
Kaynak: Passiflora tarminiana
Müşteri kasaba derdi ki; "Hısım, yavan et verme bana, yağ doğra içine" derdi. Eskiden fıhare (fakir) kimseler yağsız (yavan et) yerdi.
Kaynak: İskilip tepsi kebabı
Kaynak: İskilip tepsi kebabı
yeşilimsi sarı renktedir. Meyve leri, açık kırmızı ve kırmızı frenk üzümü ne (Ribes rubrum) benzer ama bu türe göre daha yavan bir tadı vardır.
Kaynak: Alp frenk üzümü
Kaynak: Alp frenk üzümü
Kızgın yağda kızartıldığında çoğu böceğin patlamış mısır ya da karides gibi yavan bir tadı olur. Ancak kaffir limonu yaprakları, acı biber
Kaynak: Tayland mutfağı
Kaynak: Tayland mutfağı
senaryonun zayıflığı, yavan diyaloglar ve filmin tanıtımının yeterince yapılamamış olması, pazarlama taktiklerindeki hatalar son olarak da
Kaynak: Dünyanın Ucundaki Fener (film)
Kaynak: Dünyanın Ucundaki Fener (film)
Duygusuz yavan insanlar. Bu benim ruhum en kutsal varlığım... Bunlar çalışma saatleri. Ruhumun yandığı saatler. Siz yiyip içerken, dalga
Kaynak: Camille Claudel
Kaynak: Camille Claudel
Köfteler: Suluyağlı köfte, içli köfte, kısır, sömelek, yavan, ekşili aya. Börekler: Peynirli börek, çökelek, bayram böreği. Tatlılar: Dondurma
Kaynak: Alişar, Ekinözü
Kaynak: Alişar, Ekinözü
Kulaklı mantısı,el açıma sinisi,yavan aşı ve pelverdesi meşurdur. Coğrafya: Kayseri iline 52 km, Yeşilhisar ilçesine 15 km uzaklıkta olup
Kaynak: Gülbayır, Yeşilhisar
Kaynak: Gülbayır, Yeşilhisar
yavan çörek;yağ kullanılmadan yapılan bir çeşit çörek. çökelek sündürmesi;çökelek denen peynirin kızgın ateşte eritilmesiyle olur.
Kaynak: Emlakkale, Şarkışla
Kaynak: Emlakkale, Şarkışla
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
