yaymak ne demek?
- 5 sözlük, 9 sonuç.Divanü Lügati't-Türk
yaymak anlamı
çalamak, kımıldatmak, sallamak, meyletmek, meylettirmek
çalamak, kımıldatmak, sallamak, meyletmek, meylettirmek
Güncel Türkçe Sözlük
yaymak, -ar anlamı
(-i, -e) 1. Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek: "Kardeşleri çardağın içine, dışına yatakları yayıyorlardı." -N. Cumalı. 2. Birçok kimseye duyurmak: "Kıran Bey, çetesinin şöhretini her tarafa yaydı." -R. H. Karay. 3. Çevreye dağılmasına sebep olmak: Sıtmayı çevreye yayan sivrisineklerdir. 4. (-i) Sınırı genişletmek: Tozu yaymak. Lekeyi yaymak. 5. (-i) Koyun, inek vb.ni otlatmak. 6. (-i) Dağınık ve düzensiz bir biçimde saçmak, dağıtmak.
(-i, -e) 1. Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek: "Kardeşleri çardağın içine, dışına yatakları yayıyorlardı." -N. Cumalı. 2. Birçok kimseye duyurmak: "Kıran Bey, çetesinin şöhretini her tarafa yaydı." -R. H. Karay. 3. Çevreye dağılmasına sebep olmak: Sıtmayı çevreye yayan sivrisineklerdir. 4. (-i) Sınırı genişletmek: Tozu yaymak. Lekeyi yaymak. 5. (-i) Koyun, inek vb.ni otlatmak. 6. (-i) Dağınık ve düzensiz bir biçimde saçmak, dağıtmak.
Tarama Sözlüğü
yaymak anlamı
1. Yağını çıkarmak için yoğurdu yayıkta çalkalamak. 2. Tahrik etmek, dağıtmak, perişan etmek.
1. Yağını çıkarmak için yoğurdu yayıkta çalkalamak. 2. Tahrik etmek, dağıtmak, perişan etmek.
Türkçe - İngilizce
yaymak anlamı
fiil
1) spread
2) propagate
3) disseminate
4) emit
5) spread out
6) radiate
7) extend
8) distribute
9) dissipate
10) give off
11) diffuse
12) deploy
13) broadcast
14) convey
15) give out
16) transmit
17) publish
18) circulate
19) disperse
20) spread abroad
21) stretch
22) promulgate
23) rumor
24) float
25) exude
26) strew
27) diffract
28) send forth
29) sprawl out
30) inspire
31) evolve
32) send out
33) bruit about
34) put about
35) retail
36) shed
37) open out
38) noise abroad
39) noise about
40) throw out
41) hawk
42) give forth
43) fling off
44) exhale
45) divulge
46) rumour
fiil
1) spread
2) propagate
3) disseminate
4) emit
5) spread out
6) radiate
7) extend
8) distribute
9) dissipate
10) give off
11) diffuse
12) deploy
13) broadcast
14) convey
15) give out
16) transmit
17) publish
18) circulate
19) disperse
20) spread abroad
21) stretch
22) promulgate
23) rumor
24) float
25) exude
26) strew
27) diffract
28) send forth
29) sprawl out
30) inspire
31) evolve
32) send out
33) bruit about
34) put about
35) retail
36) shed
37) open out
38) noise abroad
39) noise about
40) throw out
41) hawk
42) give forth
43) fling off
44) exhale
45) divulge
46) rumour
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yaymak anlamı
Otlatmak
Otlatmak
*Bolvadin -Afyon
Sanidis *Şarkikaraağaç, *Eğridir köyleri -Isparta
-Burdur
Bereketli*Tavas, *Çal, Çöplü *Çivril -Denizli
Eymir *Bozdoğan -Aydın
*Ödemiş köyleri -İzmir
-Bursa
*Kandıra -Kocaeli
İnköy -Kütahya
Tokat -Eskişehir
*Akyazı çevresi -Sakarya
-Sinop
-Samsun
Heniskeköy -Tokat
Şeyhler *Ulubey -Ordu
-Giresun
-Trabzon ilçe ve köyleri
-Maraş
*Antakya -Hatay
Hacıilyas *Koyulhisar, Maksutlu *Şarkışla -Sivas
*Boğazlıyan -Yozgat
-Kayseri
Bahçeli *Bor -Niğde
Taşrakaraslan -Konya
Orhaniye *Marmaris -Muğla
*Lüleburgaz -Kırklareli
yaymak anlamı
1. Sermek. 2. Dağıtmak. 3. Duyduğu sözü orda burda söylemek.
1. Sermek. 2. Dağıtmak. 3. Duyduğu sözü orda burda söylemek.
yaymak anlamı
Yayığı çalkalamak.
Yayığı çalkalamak.
*Kurşunlu -Çankırı
*Ünye -Ordu
-Erzincan
*Antakya -Hatay
Hacıilyas *Koyulhisar, Maksutlu *Şarkışla -Sivas
*Boğazlıyan -Yozgat
Bahçeli *Bor -Niğde
*Ermenek -Konya
Civanyaylağı, Çiftepınar *Mersin, Gökbelen *Silifke -İçel
yaymak anlamı
Yayıkta süt dövmek.
Yayıkta süt dövmek.
Çorum
yaymak anlamı
( < yadmak) Yaymak
( < yadmak) Yaymak
yaymak eş anlamlısı
dağıtmak
(-i) 1. Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak: "Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." -Y. K. Beyatlı. 2. (nsz) Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek: "Muhacir kümeleri arasında ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi." -P. Safa. 3. Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek: "Selamlar dağıtarak telaşsız ve yorgun bana doğru yürüyordu." -R. H. Karay. 4. Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmak: Odayı dağıtmak. Kâğıtları dağıtmak. 5. (nsz) İletmek, ulaştırmak. 6. mec. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek: Kooperatifi dağıttılar. 7. mec. Kurulu bir düzeni bozmak. 8. mec. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek. 9. (nsz) mec. Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek. 10. (nsz) argo Değişik sebeplerle kendini koyuvermek, beklenmedik davranışlarda bulunmak.
(-i) 1. Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak: "Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." -Y. K. Beyatlı. 2. (nsz) Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek: "Muhacir kümeleri arasında ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi." -P. Safa. 3. Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek: "Selamlar dağıtarak telaşsız ve yorgun bana doğru yürüyordu." -R. H. Karay. 4. Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmak: Odayı dağıtmak. Kâğıtları dağıtmak. 5. (nsz) İletmek, ulaştırmak. 6. mec. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek: Kooperatifi dağıttılar. 7. mec. Kurulu bir düzeni bozmak. 8. mec. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek. 9. (nsz) mec. Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek. 10. (nsz) argo Değişik sebeplerle kendini koyuvermek, beklenmedik davranışlarda bulunmak.
"yaymak" için örnek kullanımlar
Ancak müzikal yapıp, bunu bütüne yaymak yanlış seçim olmuş.
However, whether musical, spread to the whole of it was the wrong choice.
Kaynak: haber7.comBu kutlamalar vergi bilincini yaymak adına ilimizde ciddi katkılar sağlıyor.
Makes significant contributions to tax these celebrations spread awareness on behalf of the province.
Kaynak: haberler.comHepimizin görevi adil bir vergi sistemini yaymak olmalıdır.
Task of all of us to spread the tax system should be fair.
Kaynak: haber.stargazete.comAyrıca ihracatçı profilini tabana yaymak da hedeflerimiz arasında yer almaktadır.
In addition, one of our goals is to spread the exporter base profile.
Kaynak: haberciniz.bizDüzensizlik yaymak isteyen güç. Kaos teorisi , bir matematik dalı. Jeoloji de kırık araziden oluşan alana verilen ad. Bir Çin tanrısı.
Kaynak: Kaos
Kaynak: Kaos
Gaza, İslam dinini korumak veya yaymak amacıyla Müslüman olmayanlara karşı yapılan kutsal savaş a verilen isimdir. Katılanlara gazi
Kaynak: Gaza
Kaynak: Gaza
Bu Kanunun amacı; kültürel değerleri yaşatmak, geliştirmyek, yaymak, tanıtmak, değerlendirmek ve benimsetmek, tarihî ve kültür el
Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı
Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı
Sömürgecilik terimi aynı zamanda bu sistemi meşrulaştırmak veya yaymak için kullanılan bir dizi inanca da işaret etmektedir, zira
Kaynak: Sömürgecilik
Kaynak: Sömürgecilik
bilgiyi üretmek, uygulamak, yaymak ve bu bilgilerle donatılmış bireyler yetiştirmek, temel ilkeleri ise bilimsel yaklaşım, akademik
Kaynak: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Kaynak: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
maddeler kararsız bir yapı göstermekte ve çekirdeğindeki nötronlar alfa, beta, gama gibi çeşitli ışınlar yaymak suretiyle parçalanmaktadırlar.
Kaynak: Radyasyon
Kaynak: Radyasyon
İsmini, Araplar ın İslam iyeti Anadolu 'ya yaymak üzere Bizans 'a karşı verdiği mücadelerin birinde şehit düşen Seyyit Battal Gazi 'den
Kaynak: Seyitgazi
Kaynak: Seyitgazi
önemli üniversitelerinden biridir. Oxford ve Cambridge 'in ardından üniversite eğitimini diğer şehirlere de yaymak için 1836'da kurulmuştur.
Kaynak: Londra Üniversitesi
Kaynak: Londra Üniversitesi
Asıl amacı, opera , bale ve müzik sanatlarını halka tanıtmak ve yaymak gayesiyle opera, operet , bale temsilleri ile konserler vermek,
Kaynak: Devlet Opera ve Balesi
Kaynak: Devlet Opera ve Balesi
Mesleği, mal ve hizmet üreten diğer meslek gruplarından farklı olarak, fikir ve bilgi üretmek ve/veya yaymak olan kişi (akademisyenler,
Kaynak: Entelektüel
Kaynak: Entelektüel
Babasının ölümünden sonra onun çalışmalarını tanıtmak ve yaymak için çabalayan Graham Bell ABD'ye gitti. Burada bir süre işitme
Kaynak: Alexander Graham Bell
Kaynak: Alexander Graham Bell
Nikâh veya iflas gibi önemli bir duyuruyu yaymak için; Hakaret veya iftira olduğunu iddia edebilmek için temel şarttır. Yani yapılmış olan
Kaynak: Yayımcılık
Kaynak: Yayımcılık
1846 yılında "bilgiyi artırmak ve yaymak" amacıyla kurulmuştur. Washington, DC 'deki merkezinde 137 milyon nesne bulunmaktadır
Kaynak: Smithsonian Enstitüsü
Kaynak: Smithsonian Enstitüsü
bilgiyi üretmek, uygulamak, yaymak ve bu bilgilerle donatılmış bireyler yetiştirmek, temel ilkeleri ise bilimsel yaklaşım, akademik
Kaynak: Kastamonu Üniversitesi
Kaynak: Kastamonu Üniversitesi
622 yılında Mekke'li Müslümanlar artan baskıdan kurtulmak ve İslamiyet'i yaymak amacıyla Mekke'den Medine'ye göç ettiler. Medine'liler de
Kaynak: İslâm İmparatorlukları
Kaynak: İslâm İmparatorlukları
1962 yılında, çalışma alanını tüm İstanbul'a yaymak için isim değiştirerek bugünkü adını alan İFSAK, Türkiye çapında fotoğraf ve sinema
Kaynak: İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği
Kaynak: İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği
Parlamentosu 'na seçildi. İngiliz gücünü Limpopo nehri nin ötesine yaymak istedi ve 1885 'te Bechuanaland 'ın İngiliz korumasına girmesini
Kaynak: Cecil Rhodes
Kaynak: Cecil Rhodes
Maciunas'a göre Fluxus'un amacı "sanatta devrimsel bir gelgitin oluşmasını sağlamak, yaşayan sanatı ve karşı sanatı (anti-art) yaymak"
Kaynak: Fluxus
Kaynak: Fluxus
Düşüncelerini yaymak için bazı Web siteleri oluşturdu ve kitaplar yazdı. Türkiye 'de çeşitli tartışma programlarına katıldı.
Kaynak: Edip Yüksel
Kaynak: Edip Yüksel
Scientology, Scientology Kilisesi 'nin dinini tanıtmak ve yaymak için kullanmaya çalışmaktadır. İnanç: Bundan 175 milyon yıl önce hüküm süren
Kaynak: Scientology
Kaynak: Scientology
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
