bir is. 1. Sayıların ilki. 2. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. 3.
sf. Aynı, benzer:
Hep biriz, ayrılmayız. 4.
sf. Bu sayı kadar olan:
Bir kalem. 5.
sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı):
"Aydınlık bir odada, iki duvarın kesiştiği köşede zayıf, yaşlı bir adam yatıyordu." -A. Kutlu. 6.
sf. Tek:
"Allah tektir ve birdir, amenna!" -A. Kabaklı. 7.
sf. Eş, aynı, bir boyda:
Bu kalemlerin ikisi birdir, hangisini isterseniz alınız. 8.
sf. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek:
Bizim kesemiz birdir. 9.
sf. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. 10.
zf. Bir kez:
Bir ona, bir sana, bir de bana baktı. 11.
zf. Sadece:
Her şey bitti, bir bu kaldı. 12.
zf. Ancak, yalnız:
Bunu bir sen yapabilirsin. tek(I)
sf. 1. Eşi olmayan, biricik, yegâne:
"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." -Y. Z. Ortaç. 2. Kadeh içinde belirli ölçüde olan (içki). 3.
is. Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri:
"Garsona umutsuzca bir göz attıktan sonra eldiveninin sol tekini çıkardı." -R. Ilgaz. 4.
zf. Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar:
Tek yesin de ne isterse yesin. Tek çalışsın da isterse arada yaramazlık da etsin. 5.
zf. Yalnızca:
Bunun için tek bir yol var. 6.
mec. Hiç, hiçbir:
"Tek kelime konuşmadan bu yokuşu indik." -R. H. Karay. 7.
mat. İki ile bölünemeyen (sayı):
Üç, beş, yedi ... tek sayılardır. tek(II)
sf. Sessiz, hareketsiz, uslu.