yerinde ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
yerinde anlamı
sf. 1. İyi, yeterli: "Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." -M. Ş. Esendal. 2. zf. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde: Yerinde konuşmak. 3. zf. Durumunda: "Sıkılacak ne var, doktor onun babası yerinde." -M. Ş. Esendal.
sf. 1. İyi, yeterli: "Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." -M. Ş. Esendal. 2. zf. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde: Yerinde konuşmak. 3. zf. Durumunda: "Sıkılacak ne var, doktor onun babası yerinde." -M. Ş. Esendal.
Türkçe - İngilizce
yerinde anlamı
sıfat
1) in place
2) in
3) appropriate
4) proper
5) well
6) pertinent
7) suitable
8) apt
9) just
10) sound
11) apropos
12) valid
13) pointed
14) legitimate
15) fit
16) apposite
17) felicitous
18) conformable
19) fitted
20) expedient
21) rightful
22) applicable
23) befitting
24) calculated
25) snappy
26) opportune
27) answerable
28) becoming
29) pursuant
30) pat
31) grandiloquent
32) condign
33) well-judged
zarf
1) on the premises
2) in one's stead
ön ek
1) pro-
sıfat
1) in place
2) in
3) appropriate
4) proper
5) well
6) pertinent
7) suitable
8) apt
9) just
10) sound
11) apropos
12) valid
13) pointed
14) legitimate
15) fit
16) apposite
17) felicitous
18) conformable
19) fitted
20) expedient
21) rightful
22) applicable
23) befitting
24) calculated
25) snappy
26) opportune
27) answerable
28) becoming
29) pursuant
30) pat
31) grandiloquent
32) condign
33) well-judged
zarf
1) on the premises
2) in one's stead
ön ek
1) pro-
yerinde eş anlamlısı
iyi
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı: "Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." -F. R. Atay. 2. Bol, yararlı, kazançlı: İyi yağmur yağdı. 3. Çok: İyi para kazandı. 4. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren: İyi haber. 5. Esen, sağlıklı: "İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz." -N. F. Kısakürek. 6. Yerinde, uygun: İyi bir cevap. 7. Doğru olan: İyisi bu işe karışmamaktır. 8. Yeterli, yetecek miktarda olan: Bu yün, hırka için iyidir. "Annemin simasını şimdi iyi hatırlayamıyorum." -Y. K. Beyatlı. 9. is. Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not. 10. zf. İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde: İyi konuştu. "Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar." -M. Ş. Esendal.
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı: "Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." -F. R. Atay. 2. Bol, yararlı, kazançlı: İyi yağmur yağdı. 3. Çok: İyi para kazandı. 4. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren: İyi haber. 5. Esen, sağlıklı: "İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz." -N. F. Kısakürek. 6. Yerinde, uygun: İyi bir cevap. 7. Doğru olan: İyisi bu işe karışmamaktır. 8. Yeterli, yetecek miktarda olan: Bu yün, hırka için iyidir. "Annemin simasını şimdi iyi hatırlayamıyorum." -Y. K. Beyatlı. 9. is. Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not. 10. zf. İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde: İyi konuştu. "Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar." -M. Ş. Esendal.
yeterli
sf. 1. Bir işi yapma gücünü sağlayan özel bilgisi olan, kifayetli, ehliyetli. 2. Bir görevi, işlevi yerine getirme gücü olan, etkisi olan. 3. Gereksinimlere cevap veren, ihtiyaçları karşılayan: "Yeterli çadırları var mı?" -M. Yesari.
sf. 1. Bir işi yapma gücünü sağlayan özel bilgisi olan, kifayetli, ehliyetli. 2. Bir görevi, işlevi yerine getirme gücü olan, etkisi olan. 3. Gereksinimlere cevap veren, ihtiyaçları karşılayan: "Yeterli çadırları var mı?" -M. Yesari.
"yerinde" için örnek kullanımlar
Ama ikinci yarının hiçbir yerinde 'gol geliyor' duygusu oluşturmadı.
But nowhere in the second half 'goal comin' created a sense.
Kaynak: spor.gazetevatan.comM.P. Antalyaspor savunması yerinde müdahaleyle topu uzaklaştırıyor.
MP Antalyaspor intervention over the ball away from the defense.
Kaynak: habergazete.comHem yerden gelen toplara hem de havadan gelen toplara yerinde müdahale etti.
Balls and place the balls from the air and from the ground intervened.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trSamet Aybaba'nın ikinci yarıya başlarken yaptığı hamle yerinde.
Samet Aybaba'nın started the second half at his moves.
Kaynak: fanatik.com.trYerinde infaz, suç lu olduğundan şüphelenilen kişinin genellikle anında ve olay yerinde öldürülmesiyle sonuçlanan yargısız infaz .
Kaynak: Yerinde infaz
Kaynak: Yerinde infaz
Konaklama yerinde Sippora, Çıkış kitabında üç baptan oluşan episota verilen isimdir. Bu, Tevrat 'taki en sıradışı, merak uyandırıcı ve
Kaynak: Konaklama yerinde Sippora
Kaynak: Konaklama yerinde Sippora
İş yerinde şiddet, işçi veya işveren tarafından yol açılan, organizasyon ve çalışanlar için bir tehdit ögesine dönüşen, şiddet ve
Kaynak: İş yerinde şiddet
Kaynak: İş yerinde şiddet
Amerika'nın birçok yerinde stüdyoları bulunmaktadır. Bibliografi : Bruck, Connie. When Hollywood Had a King. New York: Simon & Schuster,
Kaynak: Universal Studios
Kaynak: Universal Studios
Bergama ilçesinin merkezinin yerinde kurulu antik kent ile ilgili bilgi için Pergamon maddesine bakınız. Bergama, (Yunanca : Πέργαμος
Kaynak: Bergama
Kaynak: Bergama
Bu yılanlar Avustralya ve Madagaskar dışında dünyanın her yerinde bulunabilir. Hepsinin zehrin enjeksiyonunu sağlayan göreli olarak uzun
Kaynak: Engerekgiller
Kaynak: Engerekgiller
Grev, işçilerin topluca çalışmamak suretiyle iş yerinde faaliyeti tamamen durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak
Kaynak: Grev
Kaynak: Grev
Zurna, Türkiye'nin birçok yerinde kullanılan, tahta, metal ve kamış kullanarak yapılan, yüksek sesli, bu yüzden büyük davul ile birlikte
Kaynak: Zurna
Kaynak: Zurna
Elektromanyetik tayf veya elektromanyetik spektrum (EMS), evrenin herhangi bir yerinde fizik kurallarınca mümkün kılınan tüm
Kaynak: Elektromanyetik tayf
Kaynak: Elektromanyetik tayf
Pergamon, günümüzde İzmir iline bağlı Bergama ilçesinin merkezinin yerinde kurulu antik kentin adıdır. Pergamon, eski çağlarda Misya
Kaynak: Pergamon
Kaynak: Pergamon
Sunuculuk, radyo da, televizyon da, bir eğlence yerinde program ı sunmak, açıklamak, takdimci lik ve anonsör lük mesleği. Bu mesleği icra
Kaynak: Sunuculuk
Kaynak: Sunuculuk
NTSC (kısaca National Television System Committee), dünyanın birçok yerinde kullanılan bir renk kodlama sistemidir. RCA ve NBC firmaları
Kaynak: NTSC
Kaynak: NTSC
Ebegümecigiller (Malvaceae), yaklaşık 1500 tür üyle, kutuplar hariç dünyanın her yerinde yayılış gösteren çiçekli bitkiler familyası.
Kaynak: Ebegümecigiller
Kaynak: Ebegümecigiller
Endemik, bulunduğu bölgenin ekolojik şartları yüzünden yalnızca belirli bölgede yaşayan/yetişen, dünyanın başka yerinde yaşama/yetişme
Kaynak: Endemik (biyoloji)
Kaynak: Endemik (biyoloji)
Roma rakamları veya Romen rakamları, günümüzde dünyanın birçok yerinde kullanılan rakam dizgesi. Rakamlar ! : Sembol! Değer | S la | S
Kaynak: Roma rakamları
Kaynak: Roma rakamları
Taksim Stadı, bugünkü Taksim Parkı 'nın yerinde 1921-1939 arasında var olan Taksim Kışlası 'nın avlusunda yapılan İstanbul 'un ilk stadı .
Kaynak: Taksim Stadı
Kaynak: Taksim Stadı
tvem, Tek Art Holding bünyesinde 7 Ocak 2012'de Tek Art Holding 'e satılan 6 News 'ın yerinde yayın yaparak kurulan televizyon kanalı.
Kaynak: Tvem
Kaynak: Tvem
Sosyalist Parti açıkça sosyalist olarak adlandırılan, dünyanın birçok yerinde varolan siyasal parti ismidir. Bu partilerin hepsi
Kaynak: Sosyalist Parti
Kaynak: Sosyalist Parti
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
