yıpratmak ne demek?
- 3 sözlük, 4 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
yıpratmak anlamı
(-i) 1. Yıpranmış duruma getirmek, eskitmek. 2. mec. Türlü etkenler eski gücünü yok etmek.
(-i) 1. Yıpranmış duruma getirmek, eskitmek. 2. mec. Türlü etkenler eski gücünü yok etmek.
Türkçe - İngilizce
yıpratmak anlamı
fiil
1) fret
2) wear
3) wear down
4) wear away
5) chafe
6) corrode
7) fray
8) batter
9) fray out
10) frazzle
11) age
12) thumb
fiil
1) fret
2) wear
3) wear down
4) wear away
5) chafe
6) corrode
7) fray
8) batter
9) fray out
10) frazzle
11) age
12) thumb
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yıpratmak anlamı
Yırtmak, koparmak.
Yırtmak, koparmak.
*Akyazı -Sakarya
Akarsu *Ardanuç -Artvin
yıpratmak anlamı
Usandırmak.
Usandırmak.
-Niğde
hatip -Konya
yıpratmak eş anlamlısı
eskitmek
(-i) 1. Çok kullanarak eskimiş duruma getirmek, yıpratmak: Çocuk pantolonunu eskitti. 2. Yaşlandırmak: "Alkol, tütün ve aşk eskitti beni." -A. İlhan. 3. mec. Etkisini sürdürememek, yıpratmak: Yunus Emre'yi yüzyıllar eskitemedi.
(-i) 1. Çok kullanarak eskimiş duruma getirmek, yıpratmak: Çocuk pantolonunu eskitti. 2. Yaşlandırmak: "Alkol, tütün ve aşk eskitti beni." -A. İlhan. 3. mec. Etkisini sürdürememek, yıpratmak: Yunus Emre'yi yüzyıllar eskitemedi.
"yıpratmak" için örnek kullanımlar
Her tarafta bizi yıpratmak isteyenler var.
On every side we have those who want to wear down.
Kaynak: haberciniz.bizMcGregor'ı yıpratmak istemiyorum.
Mcgregor do not fret.
Kaynak: hurriyet.com.trAncak, Farfan'ı sürekli forvetlerin arasında yıpratmak istememesi beklenen Keller'in hücum hattında hareketli bir 3'lü kullanması muhtemel.
However, the expected Farfan'ı Keller did not want to wear down the offensive line of a continuous moving forwards likely to be used 3x.
Kaynak: live.sporx.comÖrgüt devleti yıpratmak ve barış sürecini baltalamak için intikam önceliğinin en başına Savcı Ömer'i koyar ve hain planlarını uygulamaya başlar.
In order to undermine the peace process in the state organization fret and Omar prosecutor puts on the top of the priority of revenge and begins to implement plans for a traitor.
Kaynak: spothaber.comLiberaller seçimi kaybedince Benjamin Disraeli'yi yıpratmak için Osmanlı yönetimindeki Bulgarlar hakkında 5 Eylül 1876 tarihinde basılan
Kaynak: William Ewart Gladstone
Kaynak: William Ewart Gladstone
Gayrinizami harp; düzenli ve büyük birlikler yerine küçük ve işlevsel birliklerle düşmanı yıpratmak, moralini bozmak, kayıplar verdirmek
Kaynak: Gayrinizami harp
Kaynak: Gayrinizami harp
İlk aşamada inatçı bir savunmayla saldıran Alman birliklerini yıpratmak, ikinci aşamada genel bir karşı taarruza geçmek ve üçüncü aşamada
Kaynak: Step Cephesi
Kaynak: Step Cephesi
General von Manstein'in elinde, savunmayı yıpratmak için o ana kadar imal edilmiş en ağır bazı toplar vardır. Altı yüzden fazla top, 60 cm
Kaynak: Kırım Seferi (1941–1942)
Kaynak: Kırım Seferi (1941–1942)
iddiaların kendisini ve kurumu yıpratmak amacıyla belirli çevreler tarafından uydurulduğunu savunmuştur Milliyet Gazetesi de Bugün
Kaynak: Kudret Bülbül
Kaynak: Kudret Bülbül
Caesar'ı kaynaklardan mahrum ederek askerleri arasında kargaşa çıkarmak ve onları savaş meydanından ziyade psikolojik olarak yıpratmak istemesidir.
Kaynak: Vercingetorix
Kaynak: Vercingetorix
ile 2 yıl hapse mahkûm oldular Bu ceza 36 yıl sonra Ernst Thälmann'ı seçim kampanyalarında yıpratmak amacıyla ön plana çıkarılmak istenmişti.
Kaynak: Ernst Thälmann
Kaynak: Ernst Thälmann
kılıç ve mızraklarla nihai darbeyi indirmeden önce, yakın dövüşten kaçınarak ok ve benzeri silahlarla düşmanı yıpratmak esasına dayanıyordu.
Kaynak: Yunanistan'a Birinci Pers Saldırısı
Kaynak: Yunanistan'a Birinci Pers Saldırısı
ġammar AĢireti'nin; Milli AĢireti'ni yıpratmak maksadıyla dört yüz atlı sevk ederek, Milli AĢireti ve bölgedeki bir diğer aĢiret olan Kiki
Kaynak: Yamanyurt, Saray
Kaynak: Yamanyurt, Saray
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
