barok ne demek?
- 5 sözlük, 5 sonuç.
BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü
barok anlamı İng. baroque Lat.barocco Alm. Barock Fr. baroque
(Resim, Heykel, Mimarlık) Oylumlu sanatlarda arkaik'i izleyen klâsikten sonra son üslûp basamağı. Genel bir üslûp adı olduğu halde, daha çok Avrupa'daki 1600-1750 yılları arasındaki resim, heykel ve mimarlık üslûbu için kullanılmıştır. Barok sözcüğü, Portekizce "düzenli olmayan inci" anlamına gelen "barocco"dan yapılmıştır. Barok üslûbu, dağınık, yüklü, şişkin biçimlerin aşırı ölçüde yığılmasıyla kendini gösterir. 17. y.y.'da Avrupa'da kuvvetlenen krallık gösteriş severliğinin gereksindirdiği bir büyüklük, görkemlilik, renklilik ayrıca bu üslûbun özellikleridir. Ancak bu özellikleri Helenistik sanatta, Hint ştupa ve pagodlarında, İnka, Aztek uygarlığı yapıtlarında da görüyoruz. Bu yüzden Avrupa'nın 17. ve 18. y.y. Barok sanatı, aslında barok üslûbu örneklerinden yalnız bir tanesidir.
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
barok anlamı Fr. baroque
Batı yazınında dengeden çok devinime, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coşkuya önem veren, abartmalı, etkileyici, çelişkiden çekinmeyen ve daha çok 1560-1660 yılları arasında gelişen bir yazın akımı.
Güncel Türkçe Sözlük
barok anlamı
is. 1. M.S. 1600-1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen resim ve mimarlık üslubu: Barok; dağınık, yüklü, şişkin biçimlerin aşırı ölçüde yığılmasıyla kendini gösterir. 2. Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coşkuya önem veren, abartmalı, etkileyici, çelişkiden çekinmeyen edebiyat akımı: "Mamafih, bütün şiirimde şekil bakımından bir çeşit barok hâlâ hükmünü sürdürüyordu." -N. Hikmet.
Türkçe - İngilizce
barok anlamı
isim
1) baroque
sıfat
1) baroque
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
barok anlamı Fr.baroque
1. M.S 1600 ile 1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen resim, mimarlık üslubu: § "Daha Türkçe işlenmiş şifahi bu barok üslup tadan bir adam hâlindeyim." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 126. 2. Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coşkuya önem veren, abartmalı, etkileyici, çelişkiden çekinmeyen edebiyat akımı: § "Klasik sanat şaire der ki; putlara kurban verme, putlar teferruata ait güzelliklerdir; her kelimeyi kullanma, kelimelerin az kullanılanı var, barok'u var, bütün dikkatleri üzerlerine çeker, düşünceni saklar ve boşuna parıldarlar." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 56.
"barok" için örnek kullanımlar
Çok önemli
barok stil ustalarıyla çalıştım.
I worked very important masters of the baroque style.
Kaynak: hurriyet.com.trAncak son zamanlarda
Barok müzik dinliyorum.
Recently, however, I listen to Baroque music.
Kaynak: radikal.com.trOrtaçağdan kalma surları,
barok sarayları, klasik müzik festivalleriyle turist zengini bir şehir Salzburg.
Medieval city walls, baroque palaces, classical music festivals in Salzburg is a city rich in tourists.
Kaynak: hurriyet.com.trMuhteşem köprüler, göz alıcı parlamento binası,
Barok tarzı katedrallerle bu şehrin gecesi ayrı gündüzü ayrı bir şölen.
Amazing bridges, eye-catching parliament building, a separate day from night of Baroque cathedrals of the city in a separate feast.
Kaynak: sabah.com.tr