Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

yürekten ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

yürekten anlamı
zf. Temiz duygularla, saygı ile, içten, içtenlikle, kalpten: "İlk zamanlarda olduğu gibi şöyle içten ve yürekten konuştukları bir anları olmuyordu." -Y. K. Karaosmanoğlu.

Türkçe - İngilizce

yürekten anlamı
sıfat
1) heartfelt
2) deep
3) hearty
4) deep-felt
zarf
1) from one's heart

yürekten eş anlamlısı

içten
sf. 1. Samimi: "Bu dileğinde içten çünkü bana bir şey olursa kendi başının da yanacağını çok iyi biliyor." -A. Ümit. 2. zf. Yürekten, candan, samimi davranarak: "Yumuşak ve içten sürdürdü konuşmasını." -T. Buğra.
içtenlikle
zf. (içtenli'kle) Her türlü çıkar düşüncesinden uzak olarak, temiz yürekle, içten bir biçimde, samimiyetle, halisane: "Sarıldığı gibi iki yanağından içtenlikle öpmüştü müdürü." -A. Kulin.

"yürekten" için örnek kullanımlar

Aykut Hoca ve arkadaşları bunu yapacaklardır. Yürekten inanıyoruz.
Aykut Hodja and his colleagues will do it. Heartily believe.
Kaynak: sporx.com
Biz Türkler bu tarz büyük maçlara iyi hazırlanarak yürekten oynuyoruz.
We Turks are well-prepared and whole-heartedly playing such great matches.
Kaynak: medyaspor.com
Bir taraftar olarak ben de Fenerbahçe'nin kazanmasını yürekten istiyorum.
As a fan, I would like to heartily Fenerbahçe win.
Kaynak: ntvspor.net
Oyuncularımı yürekten kutluyorum, iyi bir mücadele sergilediler.
I heartily congratulate our players, exhibited a good fight.
Kaynak: trtspor.com.tr
Gösterişten arınmış, alçak gönüllü, yalın, gerçekçi içtenlikli, yürekten gelen bir değiş bulunur. Neredeyse yeryüzündeki her millete ait bir
Kaynak: Halk müziği
çatışır, ama bu çatışmalar onun hataları yüzünden değil, rasyonel davrandığı ve yürekten gelen bir şekilde kendi çıkarı için çalıştığı için olur.
Kaynak: Ayn Rand
Protokolde, milli, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkesine yürekten inanan; hukukun üstünlüğüne, demokratik hak ve hürriyetlere
Kaynak: 37. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti
False In Truth, bir konser grubu olarak öne çıkmaktadır ve bu zamana kadar gösterdikleri sahne performansı ile sevenlerinin yürekten
Kaynak: False In Truth
1936 yılları arasında Berlin Gestapo ofisinde çalıştı, yürekten SS ideolojisini benimsedi. Franz Walter Stahlecker ile beraber çalıştı.
Kaynak: Rudolf Lange
Bu şiirle Doğu ilk defa Rus şiirinin hümanizm ve özgürlükçü ruhunu derinden hissederek Rus şairinin faciasına yürekten yas tutmuştur.
Kaynak: Puşkin'in Ölümüne Şark Poeması
Gerçek "Geordie" olmak şehrin futbol takımı Newcastle United'a yürekten bağlı olmak, Sunderland'i sevmemek, "Newcastle Brown Ale" birası
Kaynak: Newcastle upon Tyne
Bu kişilere İbranice'de "ger toşav" adı da verilir. Nuh'un Evrensel Yasaları 'nı yürekten benimsemiş ve uygulayan insanlar her iki dünyada
Kaynak: Yahudilikte Seçilmiş Halk inancı
Dolaylı Tümleç: Ailesine yürekten bağlıydı. - nasıl bağlıydı? yürekten zarf tümleci, kime bağlıydı? ailesine dolaylı tümleç. Kategori:Dil
Kaynak: Dolaylı tümleç
Davud neden böyle yaptığını sorunca Lokman şöyle cevap verir: "İyilik için kullanıldığında yürekten ve dilden daha iyi bir şey yoktur.
Kaynak: Lokman
Turgay Nar'dan çöplüğün öyküsü : yürekten alkışlamak gerekir." "Burçay Anger, AYDINLIK, 25 Mart 1995 nicedir yitirdiğimi sandığım tiyatro
Kaynak: Çöplük (oyun)
Yansıttığı dünya ne ölçüde gerçekse, gerçekliğe yaklaşırsa; duyguları ne ölçüde içten ve yürekten geliyorsa, dili de o ölçüde gerçeğe
Kaynak: Yerlileşme eğilimi (edebiyat)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.