ters(I)
sf. 1. Gerekli olan duruma karşıt, zıt. 2.
is. Bir şeyin içe gelen yanı, arkası:
"Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu." -Ç. Altan. 3.
is. Kesici bir aletin kesmeyen yanı:
"Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar." -M. Ş. Esendal. 4.
mec. Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz:
"Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama." -H. C. Yalçın. 5.
mec. Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert:
"Ters adamın işi de ters gider." -M. Ş. Esendal. 6.
is. mec. Bir şeyin aksi, karşıtı:
Anlattığının tersi anlaşılınca utandı.