ters ne demek?
- 6 sözlük, 12 sonuç.BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
ters anlamı İng. reciprocal Lat.reciprocus Alm.Reziproke Fr.réciproque
Bir a sayısı için 1/a sayısı.
Bir a sayısı için 1/a sayısı.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
ters anlamı
(kesirlerde) bakınız» evrik(dönüşümde).
(kesirlerde) bakınız» evrik(dönüşümde).
Divanü Lügati't-Türk
ters anlamı
güç olan her nesne
güç olan her nesne
Güncel Türkçe Sözlük
ters anlamı
(I) sf. 1. Gerekli olan duruma karşıt, zıt. 2. is. Bir şeyin içe gelen yanı, arkası: "Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu." -Ç. Altan. 3. is. Kesici bir aletin kesmeyen yanı: "Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar." -M. Ş. Esendal. 4. mec. Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz: "Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama." -H. C. Yalçın. 5. mec. Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert: "Ters adamın işi de ters gider." -M. Ş. Esendal. 6. is. mec. Bir şeyin aksi, karşıtı: Anlattığının tersi anlaşılınca utandı.
(I) sf. 1. Gerekli olan duruma karşıt, zıt. 2. is. Bir şeyin içe gelen yanı, arkası: "Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu." -Ç. Altan. 3. is. Kesici bir aletin kesmeyen yanı: "Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar." -M. Ş. Esendal. 4. mec. Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz: "Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama." -H. C. Yalçın. 5. mec. Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert: "Ters adamın işi de ters gider." -M. Ş. Esendal. 6. is. mec. Bir şeyin aksi, karşıtı: Anlattığının tersi anlaşılınca utandı.
ters anlamı
(II) is. Hayvan pisliği.
(II) is. Hayvan pisliği.
Türkçe - İngilizce
ters anlamı
isim
1) reverse
sıfat
1) inverse
2) reverse
3) opposite
4) wrong
5) adverse
6) contrary
7) inverted
8) counter
9) negative
10) awry
11) backward
12) perverse
13) opposing
14) contradictory
15) awkward
16) inimical
17) unfavorable
18) wayward
19) off
20) converse
21) amiss
22) acrimonious
23) versed
24) curt
25) crabbed
26) froward
27) fractious
28) dour
29) churlish
30) illegitimate
31) indecorous
32) snuffy
33) frowning
34) fretful
35) cussed
36) grumpy
37) cranky
38) upside-down
39) bad-tempered
40) unfavourable
41) bloody-minded
42) ill-natured
zarf
1) wrong
2) upside down
3) inversely
4) counter
5) backwards
6) awry
7) amiss
8) wrongly
9) facedown
10) agley
ön ek
1) sub-
2) retro-
3) mis-
isim
1) reverse
sıfat
1) inverse
2) reverse
3) opposite
4) wrong
5) adverse
6) contrary
7) inverted
8) counter
9) negative
10) awry
11) backward
12) perverse
13) opposing
14) contradictory
15) awkward
16) inimical
17) unfavorable
18) wayward
19) off
20) converse
21) amiss
22) acrimonious
23) versed
24) curt
25) crabbed
26) froward
27) fractious
28) dour
29) churlish
30) illegitimate
31) indecorous
32) snuffy
33) frowning
34) fretful
35) cussed
36) grumpy
37) cranky
38) upside-down
39) bad-tempered
40) unfavourable
41) bloody-minded
42) ill-natured
zarf
1) wrong
2) upside down
3) inversely
4) counter
5) backwards
6) awry
7) amiss
8) wrongly
9) facedown
10) agley
ön ek
1) sub-
2) retro-
3) mis-
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ters anlamı
1.Gübre. 2.İnsan ya da hayvan dışkısı.
1.Gübre. 2.İnsan ya da hayvan dışkısı.
ters anlamı
Suçlu.
Suçlu.
Karaçay aşireti, Başhöyük *Kadınhanı -Konya
ters anlamı
Koyunlarda tırnak içlerinde ince kurtların oluşmasına neden olan bir çeşit hastalık.
Koyunlarda tırnak içlerinde ince kurtların oluşmasına neden olan bir çeşit hastalık.
*Ahlat -Bitlis
ters anlamı
Gübre.
Gübre.
*Eşme Uşak
Afyon
Yusufça *Gölhisar, Burdur
*Bozdoğan Aydın
*Güdül Ankara
Kızılcın *Sarıoğlan Kayseri
Ulukışla *Bor Niğde
ters anlamı
Ters, geri, tekrar
Ters, geri, tekrar
Doğu Trakya
ters anlamı
Aksi, muhalif
Aksi, muhalif
Artvin Yusufeli Uşhum köyü
ters eş anlamlısı
huysuz
sf. Huyu iyi olmayan, geçimsiz, şirret: "Yeni edindiği bu huysuz ve kavgacı tabiatı, küçükken masum hâllerinin ona sağlamış olduğu hoşgörüyü çabucak yok etti." -Y. N. Nayır.
sf. Huyu iyi olmayan, geçimsiz, şirret: "Yeni edindiği bu huysuz ve kavgacı tabiatı, küçükken masum hâllerinin ona sağlamış olduğu hoşgörüyü çabucak yok etti." -Y. N. Nayır.
münasebetsiz
sf. 1. Uygun olmayan, yakışıksız, çirkin: "Arkadaşının münasebetsiz bir fiyat söyleyerek piyasayı düşürmesinden korkmuştu." -R. N. Güntekin. 2. Ters, aksi: "Hep böyle münasebetsiz sıralarda beni arar." -N. Cumalı. 3. Yakışıksız iş gören, sıra, saygı gözetmeyen (kimse): "Sinirli, ukala, münasebetsiz herifin biridir." -N. Hikmet.
sf. 1. Uygun olmayan, yakışıksız, çirkin: "Arkadaşının münasebetsiz bir fiyat söyleyerek piyasayı düşürmesinden korkmuştu." -R. N. Güntekin. 2. Ters, aksi: "Hep böyle münasebetsiz sıralarda beni arar." -N. Cumalı. 3. Yakışıksız iş gören, sıra, saygı gözetmeyen (kimse): "Sinirli, ukala, münasebetsiz herifin biridir." -N. Hikmet.
sert
sf. 1. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı: Sert tahta. 2. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen: "Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor." -T. Buğra. 3. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı: Sert iklim. Sert hava. 4. Güçlü kuvvetli: "Kapıyı kapadı, döndü, sert adımlarla ilerledi." -M. Ş. Esendal. 5. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı: Sert şarap. Sert tütün. 6. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan: "Birçokları beni dik ve sert olduğum için belki sevmiyorlardı." -M. Ş. Esendal. 7. Gönül kırıcı, katı, ters: "Hayatında kimseye sert muamele etmedi ve öfke yüzü göstermedi." -N. F. Kısakürek. 8. zf. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde: "Ben de ona bile bile sert çıkıştım." -A. Kabaklı. 9. mec. Hırçın, öfkeli, hiddetli: Sert ses. "Zaten Atatürk'ün ne vakit öfkesine kapılarak herhangi bir kimseye karşı herhangi bir sert harekette bulunduğunu kim hatırlar?" -Y. K. Karaosmanoğlu. 10. mec. Titizlikle uygulanan, sıkı: Sert bir yönetim. 11. db. Ötümsüz.
sf. 1. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı: Sert tahta. 2. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen: "Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor." -T. Buğra. 3. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı: Sert iklim. Sert hava. 4. Güçlü kuvvetli: "Kapıyı kapadı, döndü, sert adımlarla ilerledi." -M. Ş. Esendal. 5. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı: Sert şarap. Sert tütün. 6. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan: "Birçokları beni dik ve sert olduğum için belki sevmiyorlardı." -M. Ş. Esendal. 7. Gönül kırıcı, katı, ters: "Hayatında kimseye sert muamele etmedi ve öfke yüzü göstermedi." -N. F. Kısakürek. 8. zf. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde: "Ben de ona bile bile sert çıkıştım." -A. Kabaklı. 9. mec. Hırçın, öfkeli, hiddetli: Sert ses. "Zaten Atatürk'ün ne vakit öfkesine kapılarak herhangi bir kimseye karşı herhangi bir sert harekette bulunduğunu kim hatırlar?" -Y. K. Karaosmanoğlu. 10. mec. Titizlikle uygulanan, sıkı: Sert bir yönetim. 11. db. Ötümsüz.
zıt
sf. Karşıt, ters: "Sizin kadar zıt mizaçlı ikizler görülmemiştir herhâlde." -E. Şafak.
sf. Karşıt, ters: "Sizin kadar zıt mizaçlı ikizler görülmemiştir herhâlde." -E. Şafak.
"ters" için örnek kullanımlar
Büyük kulüpler bütçelerine ters orantılı bir performans sergiliyor.
I'm a big performs inversely proportional to their budgets.
Kaynak: aksam.com.trdakikada Vederson'un soldan kale içine yaptığı ortada Bamba ters vurdu.
Vederson'un minutes into the castle's center Bamba reverse shot from the left.
Kaynak: sondakika.com54'Vederson'un soldan ortasında Bamba,ters vuruş top yan direkten döndü.
54'Vederson'un Bamba in the middle of the left, the opposite side of the ball returned to pole.
Kaynak: bursadabugun.com54'te Vederson'un yerden sert ortasına Bamba ters bir vuruş yaptı.
54'te Vederson'un was hit hard from the center of the reverse Bamba.
Kaynak: aksam.com.trMatematikte, ters fonksiyon, bir fonksiyon un görüntü kümesinden alınan herhangi bir elemanını tanım kümesindeki aslına gönderen fonksiyona
Kaynak: Ters fonksiyon
Kaynak: Ters fonksiyon
Biyokimya da bir ters transkriptaz veya RNA'ya bağımlı DNA polimeraz, tek iplikli bir RNA molekülü okuyup (transkripsiyonunu yapıp) tek
Kaynak: Ters transkiptaz
Kaynak: Ters transkiptaz
Ters Küreler, Groudon ve Kyogre 'yi kontrol eden kürelerdir. Birbirlerinin ters rengidirler. Kırmızı olan Kyogre'yi mavi olan Groudon'u
Kaynak: Ters küreler
Kaynak: Ters küreler
Ters ünlem işareti (¡), dünyada konuşulan diller arasında İspanyolca 'da kullanılmaktadır. Ünlem bildiren cümlelerin başında ters (¡) ve
Kaynak: Ters ünlem işareti
Kaynak: Ters ünlem işareti
Ters soru işareti (¿), dünyada konuşulan diller arasında sadece İspanyolca 'da bulunan bir noktalama işaretidir. cümlesinin başına ters soru
Kaynak: Ters soru işareti
Kaynak: Ters soru işareti
Matematik te ters trigonometrik fonksiyonlar, tanım kümesi nde bulunan trigonometrik fonksiyonlar ın ters fonksiyon udur. arcsin, arccos,
Kaynak: Ters trigonometrik fonksiyonlar
Kaynak: Ters trigonometrik fonksiyonlar
Ters yön yörünge, Eğikliği 90°'den fazla olan yörüngedir. Başka bir deyişle cismin çevresinde döndüğü gezegen ile ters yönde dönmesini
Kaynak: Ters yön yörünge
Kaynak: Ters yön yörünge
Ters kare yasası, fizik te, belli bir fiziksel büyüklük veya gücün, bu büyüklüğü oluşturan kaynağa olan uzaklığın karesiyle ters orantı lı
Kaynak: Ters kare yasası
Kaynak: Ters kare yasası
Matematik 'te ters gama fonksiyonu özel fonksiyon 'dur.: f(z) frac 1Gamma(z), Burada Gamma(z) Gama fonksiyonu 'nu gösterir. Gama
Kaynak: Ters Gama fonksiyonu
Kaynak: Ters Gama fonksiyonu
Çok değişkenli fonksiyonlar için, ters fonksiyon teoremi şudur:Eğer sürekli türevlenebilir fonksiyon ƒ, R n 'nin alt kümesi açık küme U'dan
Kaynak: Ters fonksiyon teoremi
Kaynak: Ters fonksiyon teoremi
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
