Likewise, even in taking such deep offense, Lady Montagu fashioned a response that offers not only
bawdiness, but social criticism, too.
Aynı şekilde, hatta derin suç alarak, Lady Montagu, çok değil sadece bawdiness, ama toplumsal eleştiri sunan bir yanıt şekillendirmiştir.
Kaynak: theatlantic.comRoss has toned down Shakespeare's
bawdiness and removed references to physical love for young audiences, as well as carving out scenes for time.
Ross Shakespeare'in bawdiness ve fiziksel genç izleyiciler için aşk, hem de zaman için sahneleri oyulmasıyla kaldırıldı başvurular aşağı tonda gelmiştir.
Kaynak: wcfcourier.comFew eyebrows are unlikely raised within the Liceu even though this Alex Ollé/Valentina Carrasco staging borders on unabashed vulgarity and
bawdiness.
Birkaç kaşlar olası Liceu içinde yükseltilmiş olsa arsız bayağılığı ve bawdiness bu Alex Ollé / Valentina Carrasco evreleme sınırları.
Kaynak: concertonet.com