borrow ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.İngilizce - Türkçe
borrow anlamı
fiil
1) ödünç almak
2) almak
3) borç almak
4) alıntı yapmak
fiil
1) ödünç almak
2) almak
3) borç almak
4) alıntı yapmak
"borrow" için örnek kullanımlar
Moreover, the enterprise also failed to borrow EUR 61.946 million on another lot.
Ayrıca, kurumsal başka çok üzerinde 61.946.000 Euro ödünç başarısız oldu.
Kaynak: kyivpost.comIn 2013 borrow as much as you can; get record low rates to invest in your future.
2013 yılında kadar olabildiğince ödünç; gelecekteki yatırım rekor düşük fiyatla almak.
Kaynak: plantengineering.comEver want to borrow someone, like you do a library book?
Hiç bir kütüphane kitap yapmak gibi, birisi ödünç almak ister misin?
Kaynak: golocalprov.comItaly faces test of ability to borrow affordably at bond auction after indecisive election.
İtalya kararsız seçimden sonra tahvil ihalesinde de ödenebilir ödünç yetenek testi ile karşı karşıya.
Kaynak: foxnews.comGovernments usually borrow by issuing securities , government bond s and bills. Less creditworthy countries sometimes borrow directly from
Kaynak: Government debt
Kaynak: Government debt
A borrow pit, also known as a sand box, is a term used in construction and civil engineering . at another location Borrow pits can be found
Kaynak: Borrow pit
Kaynak: Borrow pit
When used in subtraction the operation is called a borrow. It is a central part of traditional mathematics , but is often omitted from
Kaynak: Carry (arithmetic)
Kaynak: Carry (arithmetic)
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
