But some lawmakers also
chide the Defense Department for failing to plan.
Ancak bazı milletvekilleri planın başarısız olduğu için Savunma Bakanlığı söylenmek.
Kaynak: airforcetimes.com'That's the only thing we don't agree on, but I never
chide him about it.
'Yani biz aynı fikirde değilim tek şey, ama onu bu konuda söylenmek asla.
Kaynak: dailymail.co.ukMy mom would often
chide me into losing weight, but I turned a deaf ear.
Annem sık sık kilo kaybetme beni söylenmek, ama ben bir kulağını döndü.
Kaynak: vancouverdesi.comNever once did he
chide me for returning late from office day after day.
Asla bir kez o gün sonra ofiste günden geç dönen için bana söylenmek vermedi.
Kaynak: ibnlive.in.comAdditionally, it is sometimes used to refer to other hearing people in jest, to
chide, or to invoke an image of someone who refuses to
Kaynak: Deaf-muteDel and Raquel
chide Rodney for his mad obsessions and believe Damien to be a perfect angel, spoiling him frequently. From the earliest
Kaynak: Damien Trotter