conciliate ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.İngilizce - Türkçe
conciliate anlamı
fiil
1) gönlünü almak
2) yatıştırmak
3) uzlaştırmak
4) dostluğunu kazanmak
5) barıştırmak
fiil
1) gönlünü almak
2) yatıştırmak
3) uzlaştırmak
4) dostluğunu kazanmak
5) barıştırmak
"conciliate" için örnek kullanımlar
Do you think that the artistic language can conciliate these opposites?
Eğer sanatsal bir dil bu karşıtların uzlaşmaya inanıyor musunuz?
Kaynak: saudigazette.com.saApparently Pakistani authorities are not willing to do so lest it appear as a move to conciliate India.
Hindistan'da uzlaşmaya bir hareket olarak görünür diye Görünüşe Pakistanlı yetkililer bunu yapmaya istekli değil.
Kaynak: indianexpress.comThey want to oppose Delhi and unconditionally conciliate with Delhi's decisions, including Guru's hanging, at the same time.
Onlar Delhi karşı çıkmak ve koşulsuz Guru aynı zamanda asılı dahil, Delhi kararları uzlaşmak istiyorum.
Kaynak: greaterkashmir.comHitler also wanted to conciliate leaders of the Reichswehr , the official German military who feared and despised the SA—in particular
Kaynak: Night of the Long Knives
Kaynak: Night of the Long Knives
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
