Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

disabuse ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

disabuse anlamı
fiil
1) gözünü açmak
2) uyandırmak
3) görmesini sağlamak
4) kurtarmak

"disabuse" için örnek kullanımlar

We wanted to disabuse the world of focusing overly on the two years.
Biz iki yıl aşırı odaklanma dünyaya gözünü açmak istedim.
Kaynak: lse.co.uk
One goal of the program is to disabuse them of that notion.
Programın amaçlarından biri bu kavramı onları uyandırmak için.
Kaynak: stltoday.com
The unit's speed did nothing to disabuse him of the notion.
Ünitenin hız kavramı onu kurtarmak için hiçbir şey yapmadı.
Kaynak: pcworld.com
Granted, there are plenty of people who would disabuse the pope of his concern for them.
Farz edelim ki, onlar için onun endişe Papa'nın görmesini istediğiniz kişilerin bol vardır.
Kaynak: washingtontimes.com
Whitlam believed that Kerr would not dismiss him, and Kerr did nothing to disabuse Whitlam. On 11 November 1975, Whitlam intended to call a
Kaynak: 1975 Australian constitutional crisis
Heathcote attempted to disabuse Richardson of the notion that he was like a father to the player. Richardson responded by telling
Kaynak: Whatever Happened to Micheal Ray?
I shall do nothing to disabuse them, I know only what I saw.' Despite various searches over the years, Monod concluded in 1989 that Ripert
Kaynak: Chinguetti meteorite
On the one hand, a speaker would not be required to cite sources merely to disabuse someone's rare, naive expectation that sources are
Kaynak: Geneivat da'at
She believes he works in show business and he does nothing to disabuse her of this notion. That leads to him having to go to larger and
Kaynak: The Seat Filler

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.