Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

disadvantage ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

disadvantage anlamı
isim
1) dezavantaj
2) zarar
3) aleyhte durum

"disadvantage" için örnek kullanımlar

Property taxes put Iowa businesses at disadvantage, owners tell lawmakers.
Emlak vergileri dezavantaj Iowa işletmeler koymak sahipleri milletvekilleri söyle.
Kaynak: qctimes.com
''If you don't have access to it, you are at a major disadvantage.
Bunu erişimi yoksa,'' Eğer büyük bir dezavantaj vardır.
Kaynak: theage.com.au
People at a social disadvantage are more likely to experience stress from racism.
Bir sosyal dezavantajlı kişiler ırkçılıktan stres yaşamaya olasılığı daha yüksektir.
Kaynak: theatlantic.com
"But allowing only one SPP wave per sensor is a disadvantage."
"Ama sensör başına yalnızca bir SPP dalga sağlayan bir dezavantaj."
Kaynak: sciencedaily.com
In policy debate , a disadvantage (abbreviated as DA, and sometimes referred to as a Disad) is an argument that a team brings up against a
Kaynak: Disadvantage
By the same reasoning, it should import commodities in which it has an absolute disadvantage While there are possible gains from trade
Kaynak: Globalization
The structure of the kritik is generally similar to that of the disadvantage in that it includes a link and an impact or implication.
Kaynak: Kritik

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.