With the emergence of shale gas, these terminals have fallen into
disuse.
Şeyl gaz ortaya çıkması ile bu terminallere tedavülden düşmüş.
Kaynak: cen.acs.orgThe ballpark is empty, dark in midday, dilapidated and deep in
disuse.
Ballpark, boş gün ortası karanlık, köhne ve terkedilmiş derin.
Kaynak: newyork.yankees.mlb.comThe hardware did not take off, though, and the name fell into
disuse.
Donanım olsa sürmedi ve adı tedavülden düştü.
Kaynak: itechpost.comShe describes how increasingly the landline is falling into
disuse in the UK.
O İngiltere'de tedavülden düşüyor nasıl giderek sabit hat açıklanır.
Kaynak: bdlive.co.za