The kin I stayed with, in Imphal, barely managed to
eke out a living.
Ancak, Imphal ile kaldı akraba kıt kanaat geçinmek başardı.
Kaynak: hindustantimes.comEqually possible is someday being able to
eke out a living exercising my craft.
Aynı şekilde olası birgün benim zanaat egzersiz kıt kanaat geçinmek mümkün ediliyor.
Kaynak: tauntongazette.comGiven its mountainous terrain, it is tough to
eke out a living through farming.
Dağlık arazi dikkate alındığında, tarım yoluyla kıt kanaat geçinmek zordur.
Kaynak: trust.orgOn the avenue's sidewalks many Tunisians
eke out a living by selling cigarettes.
Caddenin en kaldırımlar üzerinde birçok Tunuslu sigara satarak kıt kanaat geçinmek.
Kaynak: news24.com