Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

enunciate ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

enunciate anlamı
fiil
1) bildirmek
2) söylemek
3) kesinlikle ifade etmek
4) ilan etmek
5) ileri sürmek
6) iddia etmek

"enunciate" için örnek kullanımlar

But in those early years we didn't enunciate these things, we just knew.
Ama bu erken yıllarda biz bu şeyleri enunciate etmedi, biz sadece biliyordu.
Kaynak: indiatoday.intoday.in
Yet somehow she could not enunciate what virtues her part contained.
Ama bir şekilde onun parçası içerdiği ne erdemleri enunciate olamazdı.
Kaynak: nytimes.com
Obama needs to PUBLICLY enunciate his plans or proposals for all to see and hear.
Obama KAMUYA onun planlarını ya da görmek ve duymak için tüm önerileri enunciate gerekiyor.
Kaynak: politicalticker.blogs.cnn.com
In addition, the government has to enunciate a new vision for Australia's future.
Buna ek olarak, hükümetin Avustralya geleceği için yeni bir vizyon enunciate vardır.
Kaynak: theaustralian.com.au
Tonguing is a technique used with wind instrument s to enunciate different notes using the tongue on the reed or woodwind mouthpiece or
Kaynak: Tonguing
Articulatory gestures are the actions necessary to enunciate language. necessary to enunciate sign language and the mouth movements of speech.
Kaynak: Articulatory gestures
Most of the titles of the DHDR chapters enunciate a right or fundamental freedom that will be the thematic focus of the related duties and
Kaynak: Declaration of Human Duties and Responsibilities

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.