Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

enure ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

enure anlamı
fiil
1) alıştırmak
2) yürürlüğe girmek

"enure" için örnek kullanımlar

These are noble objectives which should enure to everyone's benefit.
Bunlar herkesin yararına alıştırmak gerekir asil hedefleri vardır.
Kaynak: lexology.com
The event has been struggling to rope in sponsors to enure it remains on the tennis calendar next year.
Olay gelecek yıl tenis takviminde kalır alıştırmak için sponsorlar halat için mücadele edilmiştir.
Kaynak: tennisworldusa.org
"All our efforts on this front is designed to enure our citizens make a happy trip overseas and take a safe trip back home," he said.
"Bu cephede Tüm çabalarımız vatandaşlarımız yurtdışı mutlu bir yolculuk yapmak alıştırmak ve güvenli bir yolculuk eve götürmek için tasarlanmıştır" dedi.
Kaynak: africa.chinadaily.com.cn
Rafa Benitez's double substitution in the 52nd minute led to a dominant second half for Chelsea, who overcame an early two goal deficit to enure a replay at Stamford Bridge.
52. dakikada Rafa Benitez, çifte ikamesi Stamford Bridge'de bir tekrar alıştırmak için erken iki gol geriden üstesinden Chelsea, baskın bir ikinci yarı yol açtı.
Kaynak: blogs.thescore.com
in that group even though the ultimate benefit of the exercise of those rights would enure beneficially to the same person or corporate body.'
Kaynak: Woolfson v Strathclyde Regional Council
External links: enure. net/arcturus/ Older official site with interviews, lyrics and reviews. class artist | id p200250 | pure_url yes
Kaynak: Arcturus (band)
However, any accretions of soil enure to the benefit of the landowner whose holdings have increased by the alluvion addition.
Kaynak: Water right
the proper bringing up of their offspring sits lightly, but it cannot be claimed that this will enure to the benefit of the American people."
Kaynak: Isabel González
conceded in the instant case, and one which can enure to the detriment of the public interest when there is a winding up order of the court.
Kaynak: Re Barleycorn Enterprises Ltd
These relationships need not always take the form of implied agreements with the shareholder concerned; they could enure for the benefit
Kaynak: Re Saul D Harrison & Sons plc
I, therefore, have myself no hesitation in saying that I think, on the construction of this advertisement, the protection was to enure
Kaynak: Carlill v Carbolic Smoke Ball Company
Its statement that for an expense to be charged "there must be some indication that the payment is for services that may ultimately enure
Kaynak: Communications Workers of America v. Beck

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.