Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

factual ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

factual anlamı
sıfat
1) gerçek
2) fiili
3) gerçeklere dayalı
4) eksiksiz
5) olaylarla ilgili
6) Tam
7) harfi harfine

"factual" için örnek kullanımlar

Of all the columnists she is the funniest, most focused and factual.
Tüm köşe o komik, en odaklı ve olgusal olduğunu.
Kaynak: staugustine.com
Simpson joins Mentorn Media from his position as head of Factual at RDF Television.
Simpson RDF Televizyonunda Olgusal başkanı görevinden Mentorn Medya katıldı.
Kaynak: televisual.com
Gretna candidates are peppered with factual, philosophical questions at Alliance forum.
Gretna adaylar İttifak forumda olgusal, felsefi sorular biberli edilir.
Kaynak: nola.com
A+E Networks UK's History channel has ordered two new factual series to join their lineup.
A + E Networks UK Tarihçesi kanalı kendi sanatçısını katılmak için iki yeni olgusal serisi emretti.
Kaynak: tvwise.co.uk
The answer to a question of fact (a "finding of fact") is usually dependent on particular circumstances or factual situations.
Kaynak: Question of fact
In criminal law , a factual basis is a statement of the facts detailing an individual crime and its particulars, stipulated to by the
Kaynak: Factual basis
The calculation involves averaging over sets of outcomes which cannot all be simultaneously factual—if some are assumed to be factual
Kaynak: Counterfactual definiteness
According to Rudolf Carnap , in logic , an interpretation is a descriptive interpretation (also called a factual interpretation) if at
Kaynak: Descriptive interpretation
They spend different amounts of time 'updating' a story that contains a counterfactual conditional compared to one that contains factual
Kaynak: Counterfactual conditional

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.