"We will introduce people to themselves. We'll
inoculate them from discourse."
"Biz kendilerini insanlara tanıtacak. Biz söylem onlara aşılamak gerekir."
Kaynak: blogs.dallasobserver.comMushers carried the precious serum to
inoculate residents against the disease from Nenana to Nome.
Mushers Nenana gelen Nome hastalığa karşı sakinleri aşılamak için değerli serum taşıdı.
Kaynak: thetundradrums.comThey wait for a new virus to show itself on the Internet and then create a way to
inoculate against it.
Onlar Internet üzerinde kendini gösterir ve daha sonra buna karşı aşılamak için bir yol oluşturmak için yeni bir virüs için bekleyin.
Kaynak: readwrite.comBut it would
inoculate the department from charges that somebody was trying to keep this quiet until the last minute.
Ama birileri son dakikaya kadar bu sessiz tutmaya çalışıyordu ücretleri departmanı aşılamak olacaktır.
Kaynak: sfgate.comThe verb to
inoculate is from Middle English inoculaten, which meant "to graft a scion" (a plant part to be grafted onto another plant);
Kaynak: InoculationAutoinoculation is derived from the Latin root words "autos" and "
inoculate" that mean "self implanting" or "self infection" or "implanting
Kaynak: Autoinoculation