intersect ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.İngilizce - Türkçe
intersect anlamı
fiil
1) kesmek
2) kesişmek
fiil
1) kesmek
2) kesişmek
"intersect" için örnek kullanımlar
The classroom is the place where his two passions most often intersect.
Sınıfta onun iki tutkularını en sık kesiştiği yerdir.
Kaynak: www2.canada.comAnd, eventually, those paths would intersect at the Brunswick Library.
Ve sonunda, bu yollar Brunswick Kütüphane kesiştiği olacaktır.
Kaynak: cleveland.comAll of these separate ecosystems intersect or merge at the individual.
Bu ayrı ekosistemlerin tüm kesişen veya birey birleştirme.
Kaynak: guardian.co.ukMSHA expects that the drill will intersect the mine this afternoon.
MSHA matkap bu öğleden sonra benim kesiştiği umuyor.
Kaynak: wvnstv.comSimilarly, in three or more dimensions, even two lines almost certainly do not intersect; pairs of lines that do not intersect are called
Kaynak: Line-line intersection
Kaynak: Line-line intersection
He also shows respectable hand-to-hand combat abilities without the intersect, going toe-to-toe with the likes of Daniel Shaw (without
Kaynak: Chuck Bartowski
Kaynak: Chuck Bartowski
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
