They have had headaches, upset stomachs,
labored breathing and nosebleeds.
Bunlar, baş ağrısı, mide bulantısı vardı nefes alma ve burun kanaması emek var.
Kaynak: utsandiego.comPoints are deducted for falling or trembling, and even for
labored breathing.
Puanlar düşme veya titreme için mahsup ve hatta için nefes darlığı vardır.
Kaynak: articles.baltimoresun.comThen she was suffering with
labored breathing and, well, you can figure out the rest of the story.
Sonra o yorucu nefes ile acı ve, iyi, hikayenin geri kalanını anlamaya olabilir.
Kaynak: www2.tbo.comThis can determine whether a child will have a lifetime of easy or
labored breathing, especially at night.
Bu bir çocuk kolay bir ömür boyu sahip olup olmadığını belirlemek veya özellikle geceleri nefes darlığı olabilir.
Kaynak: prweb.com