Dâvâ demek,
affetmek, merhamet etmek, sabretmek, fazilet göstermektir.
Cause is to say, forgiveness, mercy, to forbear, to show virtue.
Kaynak: sentezhaber.comAffetmek ile etmemek, sevmek ile sevmemek, yakınlık ve ya uzaklık.
To forgive is not, love and dislike, proximity or distance.
Kaynak: risaleajans.com Eğer kişisel bir sorun olmuş olsaydı pişman olanları
affetmek gerekirdi.
If you have a personal problem should forgive those who regret.
Kaynak: timeturk.comİnsanlık suçu işleyenleri
affetmek için hiçbir gerekçe yok.
There is no reason to forgive the perpetrators of crimes against humanity.
Kaynak: iha.com.trama bizi kendi çocuklarını öldürmek zorunda bırakmalarını
affetmek daha güç olacaktır." (Altı Gün Savaşı ndan sonra bir basın toplantısı, 1967
Kaynak: Golda MeirAma hep Bülent Onaran 'ı
affetmek zorunda kalır. Fakat, Bülent'i son sevgilisi (boşanmadan önceki) Meral'le Kubilay'ın düğününde
Kaynak: Sedef OnaranYargılamak ve Yarlıgamak (
affetmek) fiili ile aynı köktendir. Kıskançlık anlamı da taşımaktadır. Türklerde Yargıç/Yargıçu, Moğollarda
Kaynak: ZarlıkYardımcı fiille yapılan birleşik fiiller: seyretmek,
affetmek vs. Yardımcı fiiller tek başına bir anlam taşıyorsa ve önündeki isimle
Kaynak: Birleşik fiilÖrneğin: yalıçapkını,
affetmek, azletmek, sivrisinek, açıkgöz, hanımeli, alıvermek, vb. Kaynakça : Kategori:Türkçe dil bilgisi.
Kaynak: Birleşik sözcükyaşama bağlılık, güç, insanlık ve aldığı hal, adalet,
affetmek ve affedilmek, bağımlılık, acizlik, kaçış ve değişim gibi insani kavramlar
Kaynak: Angels in America (oyun)Buna mukabil
affetmek kelimesi ceza kelimesinin iki katı sayıda, zenginlik kelimesi fakirlik kelimesinin iki katı sayıda ve yine iyiler
Kaynak: Kur'an