Everything is a dreary
muddle and nothing he sings sounds actually felt.
Her şey kasvetli bir karışıklık ve o gerçekten hissettim sesler seslendiriyor şey değildir.
Kaynak: theatlanticwire.comThe result contributed to the continued
muddle in the battle for the Liguilla.
Sonuç Liguilla için savaşta devam geçinip katkıda.
Kaynak: msn.foxsports.comHowever, Google is keen not to
muddle Glass users with excess visual information.
Ancak, Google aşırı görsel bilgileri Cam kullanıcılara geçinip değil isteklidir.
Kaynak: independent.co.ukA
muddler is a bartender 's tool, used like a pestle to mash—or
muddle—fruits, herbs, and/or spices in the bottom of a glass to release
Kaynak: Muddler