In the meantime, people will have to
muddle through their friends' families' viewing habits.
Bu arada, insanların arkadaşlarının ailelerinin izleme alışkanlıkları ile geçinip zorunda kalacak.
Kaynak: vator.tvWashington will probably
muddle through.
Washington muhtemelen ile geçinip olacaktır.
Kaynak: timesnews.netEspecially when compared to some of the slop one must
muddle through to navigate some county roads in the state.
Slop bazılarına göre Özellikle zaman bir devletin bazı ilçe yollarında gezinmek ile geçinip gerekir.
Kaynak: journalexpress.netThere's no sign of things improving anytime soon, either, as the eurozone and the U.K. economy look set to
muddle through at best for some years to come.
Avro bölgesi ve İngiltere'de ekonomi iyi gelecek birkaç yıl için ile geçinip ayarlanır bakmak gibi yakın zamanda iyileştirilmesi şeylerden hiçbir iz, ya, var.
Kaynak: fool.com