parlay ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.İngilizce - Türkçe
parlay anlamı
isim
1) istismar
2) kazandığını sonraki yarışa oynama
3) faydalanma
4) büyütme
fiil
1) kazandığını sonraki yarışa yatırmak
2) değerlendirmek
3) yönlendirmek
4) yararlanmak
5) konuşmaya girmek
isim
1) istismar
2) kazandığını sonraki yarışa oynama
3) faydalanma
4) büyütme
fiil
1) kazandığını sonraki yarışa yatırmak
2) değerlendirmek
3) yönlendirmek
4) yararlanmak
5) konuşmaya girmek
"parlay" için örnek kullanımlar
Each has an opportunity to parlay 2013 into a bigger contract next year.
Her gelecek yıl daha büyük bir sözleşme 2013 istismar için bir fırsat vardır.
Kaynak: espn.go.comThe toughest of that parlay is that Washington/USC game tonight, by far.
Bu Parlay ve zorlu Washington / USC maçına olduğunu, gereğidir.
Kaynak: stanford.scout.comDina is also trying to parlay her celebrity into a few guest spots of her own.
Dina da kendi bir kaç konuk noktalar içine onu ünlü güçlendirmeye çalışıyor.
Kaynak: inquisitr.comProfessional football parlay betting is accepted during the season.
Profesyonel futbol Parlay Bahisleri sezonunda kabul edilir.
Kaynak: pr.comA parlay or accumulator is a single bet that links together two or more individual wagers and is dependent on all of those wagers winning
Kaynak: Parlay (gambling)
Kaynak: Parlay (gambling)
A progressive parlay is a joint wager on multiple events, for example team sport s or horse races . Generally a progressive parlay
Kaynak: Progressive parlay
Kaynak: Progressive parlay
A progressive parlay involves multiple bets (usually up to 12) and rewards successful bettors with a large payout, though not as large as
Kaynak: Sports betting
Kaynak: Sports betting
Elected to the Philippine Senate from 1957 to 1963, he also was the first Filipino film actor who was able to parlay his fame into a
Kaynak: Rogelio de la Rosa
Kaynak: Rogelio de la Rosa
These two characters parlay with one another throughout the collection, ending self-reflectively with Eusebius in "Ende vom Lied"._
Kaynak: Fantasiestücke
Kaynak: Fantasiestücke
Finalists were chosen based on the lie that they were the most likely to be able to parlay their win into a successful recording contact
Kaynak: Superstar USA
Kaynak: Superstar USA
Accumulator (bet), a parlay bet. Accumulator (structured product), a financial contract used by clients (usually individuals) to accumulate
Kaynak: Accumulator
Kaynak: Accumulator
Investors tried to parlay that success into a sister park, "Marble Falls", planned with a ski resort and convention center .
Kaynak: Dogpatch USA
Kaynak: Dogpatch USA
Arenas attempted to parlay her unexpected fame into electoral victory, running for the Philippine Senate in 1995 and for the House of
Kaynak: Rosemarie Arenas
Kaynak: Rosemarie Arenas
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
