Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

punctuate ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

punctuate anlamı
fiil
1) noktalamak
2) noktalama işaretlerini koymak
3) lâfını kesmek
4) sözünü kesmek
5) araya girmek

"punctuate" için örnek kullanımlar

You half expect Bayless to squeeze a bicycle horn to punctuate his takes.
Sen yarım Bayless onun alır noktalamak için bir bisiklet boynuz sıkmak bekliyoruz.
Kaynak: jsonline.com
Plus, long load screens frequently punctuate the separation between areas.
Artı, uzun yükleme ekranları sık alanlar arasındaki ayrımı noktalamak.
Kaynak: shacknews.com
Chandler, 30, is known for hard fouls and primal screams that punctuate his dunks.
Chandler, 30, sert fauller ve onun dunks noktalamak ilkel çığlıkları bilinmektedir.
Kaynak: offthedribble.blogs.nytimes.com
Does he realize it's not that hard to capitalize and punctuate?
O yararlanmak ve noktalamak için o kadar da zor değil farkında mı?
Kaynak: movies.yahoo.com
In Flamenco , Palmas is an essential form of percussion to help punctuate and accentuate the song and dance . Good palmas can be a
Kaynak: Palmas (music)
A sting, often referred to as a rimshot , is a short sequence played by a drummer to punctuate a joke , especially an obvious one.
Kaynak: Sting (percussion)
The Slave Bell was used to punctuate the day at the Cape Colony during the days when slavery was still practised there In Cuba the slave
Kaynak: Slave bell

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.