belirsiz ne demek?
- 5 sözlük, 5 sonuç.BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
belirsiz anlamı İng. indifinite Osm. gayr-i muayyen Lat.indefinitus Alm. indefinit, unbestimmt Fr.indéfini
1- Sonu nereye varacağı bilinmeyen, böylece sonlu mu sonsuz mu olduğu üzerinde bir şey söylenemeyen dizi. 2- Verilmiş bir terimin yalın ve salt değillenmesiyle kurulmuş kavram (ör. insan-olmayan). 3- Bir yargıda ya da yargıyı dile getiren önermede önermeyi oluşturan öğelerin anlamca belgin olmayışı. (Ör. "Rektör, düzeltim tasarısına karşı çıktı." önermesinde, hangi rektör, hangi tasarı, belirsizdir.) bakınız» genel
1- Sonu nereye varacağı bilinmeyen, böylece sonlu mu sonsuz mu olduğu üzerinde bir şey söylenemeyen dizi. 2- Verilmiş bir terimin yalın ve salt değillenmesiyle kurulmuş kavram (ör. insan-olmayan). 3- Bir yargıda ya da yargıyı dile getiren önermede önermeyi oluşturan öğelerin anlamca belgin olmayışı. (Ör. "Rektör, düzeltim tasarısına karşı çıktı." önermesinde, hangi rektör, hangi tasarı, belirsizdir.) bakınız» genel
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
belirsiz anlamı Osm. gayr-i muayyen Fr. indéterminé
(matematik)
(matematik)
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
belirsiz anlamı
bakınız» Bulanık.
bakınız» Bulanık.
Güncel Türkçe Sözlük
belirsiz anlamı
sf. 1. Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen: "Şimdi galiba belirsiz bir yerde bir esere çalışıyor." -N. F. Kısakürek. 2. Niteliği hakkında Tam bir bilgi edinilemeyen, müphem: "Bir ayağın yerlere sürtünmesinden çıkan, silik ve belirsiz sesi işitti." -P. Safa. 3. Bilinmeyen, meçhul: "Küçük bir ekmek parçası üstüne konmuş ne olduğu belirsiz yeşilliklerle yapılmış salata kendisine uzatılıyormuş." -A. Kutlu.
sf. 1. Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen: "Şimdi galiba belirsiz bir yerde bir esere çalışıyor." -N. F. Kısakürek. 2. Niteliği hakkında Tam bir bilgi edinilemeyen, müphem: "Bir ayağın yerlere sürtünmesinden çıkan, silik ve belirsiz sesi işitti." -P. Safa. 3. Bilinmeyen, meçhul: "Küçük bir ekmek parçası üstüne konmuş ne olduğu belirsiz yeşilliklerle yapılmış salata kendisine uzatılıyormuş." -A. Kutlu.
Türkçe - İngilizce
belirsiz anlamı
sıfat
1) uncertain
2) vague
3) ambiguous
4) indefinite
5) unclear
6) indeterminate
7) obscure
8) undetermined
9) fuzzy
10) indistinct
11) undefined
12) shadowy
13) dubious
14) precarious
15) equivocal
16) hazy
17) unsettled
18) cloudy
19) indefinable
20) foggy
21) misty
22) clouded
23) indescribable
24) dusty
25) lax
26) backhanded
27) inglorious
28) off-color
29) off-colour
zarf
1) in the balance
2) cloudily
sıfat
1) uncertain
2) vague
3) ambiguous
4) indefinite
5) unclear
6) indeterminate
7) obscure
8) undetermined
9) fuzzy
10) indistinct
11) undefined
12) shadowy
13) dubious
14) precarious
15) equivocal
16) hazy
17) unsettled
18) cloudy
19) indefinable
20) foggy
21) misty
22) clouded
23) indescribable
24) dusty
25) lax
26) backhanded
27) inglorious
28) off-color
29) off-colour
zarf
1) in the balance
2) cloudily
belirsiz eş anlamlısı
belgisiz
sf. Belirsiz.
sf. Belirsiz.
bilinmeyen
sf. mat. Değeri belli olmayan, bilinmedik (nicelik), bilinmez, meçhul: Cebirde bilinmeyenler şu harflerle gösterilirler: x, y, z.
sf. mat. Değeri belli olmayan, bilinmedik (nicelik), bilinmez, meçhul: Cebirde bilinmeyenler şu harflerle gösterilirler: x, y, z.
gayrimuayyen
sf. (ga'yrimuayyen) esk. Belirsiz.
sf. (ga'yrimuayyen) esk. Belirsiz.
meçhul
is. (meçhu:lü) 1. db. esk. Edilgen fiil, malum karşıtı. 2. sf. Bilinmeyen, bilinmedik: "Artık demir almak günü gelmişse zamandan / Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan." -Y. K. Beyatlı. 3. sf. mat. esk. Bilinmeyen.
is. (meçhu:lü) 1. db. esk. Edilgen fiil, malum karşıtı. 2. sf. Bilinmeyen, bilinmedik: "Artık demir almak günü gelmişse zamandan / Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan." -Y. K. Beyatlı. 3. sf. mat. esk. Bilinmeyen.
müphem
sf. 1. Belirsiz: "Akşamları, başında müphem bir hararet; oysa elleri ayakları buz." -A. İlhan. 2. zf. Açık ve belirgin olmaksızın: Müphem konuşuyor.
sf. 1. Belirsiz: "Akşamları, başında müphem bir hararet; oysa elleri ayakları buz." -A. İlhan. 2. zf. Açık ve belirgin olmaksızın: Müphem konuşuyor.
"belirsiz" için örnek kullanımlar
Yıllarca karşımızda ne idüğü belirsiz bir güç ile körebe oynadık.
For many years we played blind man's buff with a power of those finger in front of us.
Kaynak: haber.gazetevatan.comTTK'ya işçi alımı yine gündemde: İşçileri bekleyen koşullar belirsiz!
TA recruitment still on the agenda: Workers of uncertain waiting conditions!
Kaynak: haber.sol.org.trO esnasında kimliği belirsiz bir şahısta arka kapıdan araca bi
During the one person that an unidentified vehicle through the back door bi
Kaynak: bursahakimiyet.com.trChavez'siz bir Bolivarcı devrimin, Latin Amerika soluna etkisi ise daha belirsiz.
Chavez'siz a Bolivarian revolution, the influence of the left in Latin America is less certain.
Kaynak: radikal.com.trYakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
