Both firms have been ordered to
revise their plans by the end of September.
Hem firmaların Eylül ayı sonunda kendi planlarını revize etmek emredildi.
Kaynak: abcnews.go.comMr. Cavanagh appeared to
revise his answer several times.
Sayın Cavanagh onun cevabı birkaç kez revize etmek göründü.
Kaynak: online.wsj.comIt said it would decide whether to go to appeal, or
revise the proposal, in the next week.
Onu önümüzdeki hafta içinde, teklifi itiraz veya revize gitmeye karar olacağını söyledi.
Kaynak: guardian.co.ukIt gave them until September to
revise their plans.
Eylül planlarını revize etmek kadar onlara verdi.
Kaynak: smdailyjournal.compropensity to
revise many of his works, often with the assistance of colleagues, and his apparent indecision about which versions he preferred.
Kaynak: Anton Brucknerdecision by an Ecumenical Council was or is necessary today in order to
revise (not abandon) the Julian calendar; and further, that by
Kaynak: Revised Julian calendar