It doesn't take a herculean effort, but it can take just enough to make you
seethe.
Bir Herkül çaba almaz, ama size kaynaşmak yapmak için yeterli alabilir.
Kaynak: gizmodo.com.auAnother thing that made me
seethe was Troy's unironic anxiety over the suggestion that Batman might be gay.
Bana yapılan başka bir şey kaynaşmak Batman eşcinsel olabileceğini öneri üzerinde Troy'un unironic anksiyete idi.
Kaynak: vulture.comVidosic felt compelled to apologise after the match while Postecoglou continued to
seethe about the club's reception.
Postecoglou kulübün alımı hakkında kaynaşmak devam ederken Vidosic maçtan sonra özür dilemek zorunda hissettim.
Kaynak: theaustralian.com.auHis characters often
seethe with appealing conviction for the cause they carry, but it never feels like an affectation.
Onun karakterleri genellikle taşıdıkları nedeni için mahkumiyet çekici ile kaynaşmak, ama bir özenti gibi hissediyor asla.
Kaynak: denofgeek.com