I know, I don't want to
shatter the illusion when people watch the movie.
Biliyorum, insanlar filmi izlerken yanılsama paramparça istemiyorum.
Kaynak: news.moviefone.comYet the wind up had the potential to
shatter Tinkler's precarious finances.
Ancak rüzgar Tinkler en istikrarsız mali paramparça olma potansiyeline sahipti.
Kaynak: afr.comOr, he can grab his hammer and
shatter the obstacle to his dreams.
Yoksa, onun çekiç kapmak ve onun hayalleri engel yıkamaz.
Kaynak: bleacherreport.comNo one wants to see someone break a neck or
shatter a vertebrae.
Hiç Birinin boynunu kırmak veya vertebra paramparça görmek istiyor.
Kaynak: profootballtalk.nbcsports.comIn computing, a
shatter attack is a programming technique employed by crackers on Microsoft Windows operating system s to bypass security
Kaynak: Shatter attack