benzeşme anlamı İng. assimilation
Alm. Angleichung, Assimilation
Fr. assimilation
Kelime içindeki bir sesin, boğumlanma noktası veya niteliği bakımından yan yana veya aralıklı duran bir başka sesle benzer veya eş duruma getirilmesi olayı: var-dur>var-dır, o+bir>öbür, pantalon>pantolon, haste>hasta, çarşanba>çarşamba, sünbül>sümbül vb. || Benzeşme, yan yana bulunan sesler arasında olabildiği gibi, komşu sesler arasında da görülür. Niteliği bakımından yarı benzeşme,
Tam benzeşme, yakın benzeşme, uzak benzeşme, ilerleyici benzeşme ve gerileyici benzeşme türlerine ayrılır. Yarı benzeşme, benzeşen sesin, benzeştiği sesin niteliklerinden bir veya ikisine uyum sağlamasıdır: penbe>pembe, sünbül>sümbül, örneklerindeki diş sesi -n-, yanındaki dudak sesi -b-nin etkisi altında bir dudak sesi olan -m-ye dönüşmüştür. || İlerleyici benzeşme'de önceki sesin kendinden sonra gelen sesi, gerileyici benzeşme'de ise, sonraki sesin daha önceki sesi kendi boğumlanma noktasına çekme biçiminde bir benzeşme olayı vardır. Bu olay yazı dilinde seyrek, ağızlarda yaygındır: anla->anna-, bunlar>bunnar, nişanlı>nişannı, zenginlik>zenginnik, şemsiye>şemşiye, defter>tefter, Hatice>Hacce, kalmazsa>kalmassa, tarla>talla, türlü>tüllü, olmazsa>olmassa, yatsı (< yat-sıg)>yassı, «yassı namazı», gitsin>gissin. vb. Karşıtı benzeşmezlik'tir.