Since we last wrote about the Yankees, they have
come undone.
Geçen Yankees hakkında yazdı bu yana, onlar geri geldiler.
Kaynak: bostonglobe.comIn a sense, Syria was bound to disintegrate and its contrived unity was predestined to
come undone.
Bir anlamda, Suriye çözülmeye bağlı idi ve onun yapmacık birliğini geri gelmek edineceği belliydi.
Kaynak: nationalinterest.org"I felt like I had officially
come undone."
"Ben resmen gel heder ettiğini hissettim."
Kaynak: wetpaint.comAgainst Wales, this may
come undone.
Galler karşısında, bu geri gelebilir.
Kaynak: journal-online.co.uk