The impact probably caused a tendon in his elbow or wrist to
come unglued.
Etkisi muhtemelen onun dirsek veya Neşesiz gelmek bileğinde tendon neden oldu.
Kaynak: hardballtalk.nbcsports.comAfter a cardinal makes a visit, things that were already tenuous
come unglued.
Bir kardinal yapar sonra bir ziyaret, zaten zayıf olan şeyler Neşesiz gelmek.
Kaynak: patheos.comIt's a strange thing, but some folks
come unglued when a stroller heads their way.
Bu garip bir şey, ama bir arabası kendi yolunu başkanlık yaparken bazı millet Neşesiz gelmek.
Kaynak: fullcomment.nationalpost.comBut on the second level, in Gregor's room, the geometry of existence has
come unglued.
Ama ikinci düzeyde, Gregor odasında, varoluşun geometri Neşesiz geldi.
Kaynak: bostonglobe.com