"They're going to keep trying to
unearth who this guy is," Dallas says.
"Onlar bu adamın kim olduğunu ortaya çıkarmak için denemeye devam edeceğiz," Dallas diyor.
Kaynak: moberlymonitor.comThey also hope to
unearth some of the desert's buried treasure.
Onlar da ortaya çıkarmak için bazı çölün gömülü hazinenin umuyoruz.
Kaynak: utsandiego.comAfter a lot more digging around, we managed to
unearth a hard mailer pump for AGIN.
Bir çok daha fazla etrafında kazma sonra biz AĞİN için ortaya çıkarmak zor mailler pompa başardı.
Kaynak: hotstocked.comWe've managed to
unearth a real pantheon of horrors to represent us in recent years.
Biz son yıllarda bizi temsil etmeye dehşet ortaya çıkarmak gerçek bir panteon başardınız.
Kaynak: contactmusic.com