At the end of the first season, she is quite
uneasy about moving in together.
İlk sezon sonunda, o arada taşınma konusunda oldukça huzursuz.
Kaynak: ipolitics.caI can admit it now that it's over, but I was
uneasy about this game.
Ben bitti şimdi bunu itiraf edebilirim, ama bu oyun hakkında tedirgin oldu.
Kaynak: cardchronicle.comThe
uneasy truce that's happening between Nick and Renard is interesting to watch.
Nick ve Renard arasındaki oluyor ateşkes izlemek ilginçtir.
Kaynak: threeifbyspace.netI liked the fact he worked inside and made hitters
uneasy.
Ben içeri çalıştı ve toplarla huzursuz aslında sevdim.
Kaynak: minorleagueball.com