benzetme anlamı Osm. teşbih
Fr.comparaison, ressemblance
Bir nesneyi, bir kavramı imgede canlandırmak için nitelikçe daha üstününe benzetme sanatıdır. I- Benzetme öğeleri: [es. t. erkân-ı teşbih]: Benzetmeyi oluşturan dört öğe:1- benzetmelik (kendisine benzetilen) [es. t. müşebbehün bih]: Birbirine benzetilen varlıklardan, kavramlardan niteliği daha üstün, daha güçlü olan. 2- benzetilen (benzeyen) [es. t. müşebbeh]: Birbirine benzetilen varlıklardan, kavramlardan nitelikçe daha güçsüz, daha aşağı olan. (Benzetmede canlandırılmak istenilen nesne, kavram.) 3- benzetme yönü [es. t. vech-i şebeh]: Birbirine benzetilen varlıkların, kavramların arasındaki ortak nitelik. 4- benzetme ilgeci [es. t. edat-ı teşbih]: Sözcükler, kavramlar arasında benzetme ilgisi kuran ilgeç ya da ilgeç görevli sözcükler. II- Benzetme türleri 1- ayrıntılı benzetme (
Tam benzetme) [es. t. teşbih-i mufassal]: Dört öğesi de bulunan benzetme. Ör. "Aslan gibi yiğit asker". Buna "tam benzetme" de denir. 2- kısa benzetme. [es. t. teşbih-i muhtasar]: Benzetme yönü bulunmayan benzetme. Ör. "Mehmet, aslan gibidir." 3- özetli benzetme. [es. t. teşbih-i mücmel]: İlgeci bulunmayan benzetme, ör. "Mehmet, yiğitlikte aslandır". 4- pekişik benzetme. [es. t. teşbih müekket, teşbih-i beliğ]: Edatı da, benzetme yönü de bulunmayan benzetme. Ör. "Mehmet, aslandır." 5- yaygın benzetme. [es. t. teşbih-i temsilî]: Sözcükler arasında değil, anlatım bölümleri arasında olan benzetme. Bu bölümler, kimi kez karşılıklı birkaç benzetme öğesiyle örülmüş olur. bakınız»
yaygın eğretileme. 6- sarmaştı benzetme. [es. t. teşbih-i melfuf]: Bir tümcedeki, dizedeki öğelerle sonraki tümcenin, dizenin öğelerine karşılıklı benzeştirme. Ör. Yar için ağyara minnet ettiğim aybeyleme Bağban bir gül için bin hara hizmetkâr olur 7- ayrımcalı benzetme. [es. t. teşbih-i mefruk]: Bir anlatımda art arda sıralanan ve biçimdeş olan ikişer öğeli benzetme. Ör. Meyhane gülsitandır peymane gülfeşandır. (Namık Kemal) 8- toplamlı benzetme. [es. t. teşbih-i cemi]: Benzetmeliği birden çok olan benzetme. Ör. Dilimle uğradığım derde ben bu âlemde Ne bülbül uğradı ne tuti-i şeker güftar 9- eşli benzetme. [es. t. teşbih-i tesviye]: Benzetilenin birden çok olduğu benzetme. Ör. Reha bulmak ne mümkin suziş-i mihnetten uşşaka Visal ateş firak ateş belâ-yı intizar ateş (Rafet) 10- çevrik benzetme. [es. t. teşbih-i maklup]: Uyartma amaciyle benzetilenin niteliklerini üstün gösterme. 11- beğenilen benzetme. [es. t. teşbih-i makbul]: İsteği anlatmaya yeten benzetme. 12- beğenilmeyen benzetme. [es. t. teşbih-i merdut]: İsteği anlatmaya yetmeyen benzetme. 13- benzeşme. [es. t. teşabüh, tesavi] Benzetmelikle benzetilenin nitelikte eşit olması. Ör. / Bilmez oldum sâkiya derd-i firak-ı yar ile / Mey midir bu ya sirişk-i çeşm-i giryanım mıdır (Baki)