bildirmek ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
bildirmek anlamı
ihbâr etmek, teblîğ etmek.
ihbâr etmek, teblîğ etmek.
Güncel Türkçe Sözlük
bildirmek anlamı
(-e) 1. Herhangi bir şeyi haber vermek: "Anası böyle söyledi, gene de gidip kocasına bildirdi." -M. Ş. Esendal. 2. (nsz) Herhangi bir konuda bilgi vermek: "Gönderdiğim mektubun bir ehemmiyeti yoktur, diye bildir, dedi." -F. R. Atay. 3. (-i) Anlatmak, ifade etmek: "Sadi hem acele acele konuşarak fikirlerini bildiriyor hem de gözlerini ileriye uçan bisikletlerden hiç alamıyordu." -H. Taner.
(-e) 1. Herhangi bir şeyi haber vermek: "Anası böyle söyledi, gene de gidip kocasına bildirdi." -M. Ş. Esendal. 2. (nsz) Herhangi bir konuda bilgi vermek: "Gönderdiğim mektubun bir ehemmiyeti yoktur, diye bildir, dedi." -F. R. Atay. 3. (-i) Anlatmak, ifade etmek: "Sadi hem acele acele konuşarak fikirlerini bildiriyor hem de gözlerini ileriye uçan bisikletlerden hiç alamıyordu." -H. Taner.
Türkçe - İngilizce
bildirmek anlamı
fiil
1) inform
2) report
3) notify
4) tell
5) notice
6) declare
7) advise
8) indicate
9) communicate
10) announce
11) signal
12) state
13) proclaim
14) impart
15) enunciate
16) say
17) annunciate
18) pass
19) give out
20) pronounce
21) offer
22) let know
23) let know
24) vote
25) signalize
26) lodge
27) issue
28) intimate
29) herald
30) give forth
31) acquaint
32) affirm
33) serve notice
34) put up
fiil
1) inform
2) report
3) notify
4) tell
5) notice
6) declare
7) advise
8) indicate
9) communicate
10) announce
11) signal
12) state
13) proclaim
14) impart
15) enunciate
16) say
17) annunciate
18) pass
19) give out
20) pronounce
21) offer
22) let know
23) let know
24) vote
25) signalize
26) lodge
27) issue
28) intimate
29) herald
30) give forth
31) acquaint
32) affirm
33) serve notice
34) put up
bildirmek eş anlamlısı
anlatmak
(-i, -e) 1. Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek: "Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi." -P. Safa. 2. İnandırmak, ikna etmek: Derdinizi ona anlatmak kolay değil. 3. (nsz) Söylemek, nakletmek: "Sonra bir hikâye anlattı." -A. Ş. Hisar.
(-i, -e) 1. Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek: "Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi." -P. Safa. 2. İnandırmak, ikna etmek: Derdinizi ona anlatmak kolay değil. 3. (nsz) Söylemek, nakletmek: "Sonra bir hikâye anlattı." -A. Ş. Hisar.
ifade etmek
1) anlatmak: "Bu, ona yani bu acemilikle âleme rezil olursun manasını ifade ediyordu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2) mec. önem taşımak: Dostluk benim için çok şey ifade eder.
1) anlatmak: "Bu, ona yani bu acemilikle âleme rezil olursun manasını ifade ediyordu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2) mec. önem taşımak: Dostluk benim için çok şey ifade eder.
"bildirmek" için örnek kullanımlar
Muhtıra vermek, hatırlatma yapmak, haddini bildirmek anlamını taşır.
To the memorandum, make a reminder, snub means.
Kaynak: pressturk.comBakanlık, Yüksek Mahkeme'ye iki ay içinde görüş bildirmek zorunda.
The Ministry has to provide feedback to the Supreme Court within two months.
Kaynak: timeturk.comBiz kimseye buradan ders vermek, had bildirmek için yola çıkmadık.
We are here to give lessons to anyone, had not gone out to let you know.
Kaynak: malatyaguncel.comSosyal Medya bilmek ve bildirmek adına önem verdiğim bir mecradır.
Social media is a channel that I care to know and let you know the name of.
Kaynak: blog.radikal.com.trYakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
