anlatmak ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
anlatmak anlamı
(-i, -e) 1. Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek: "Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi." -P. Safa. 2. İnandırmak, ikna etmek: Derdinizi ona anlatmak kolay değil. 3. (nsz) Söylemek, nakletmek: "Sonra bir hikâye anlattı." -A. Ş. Hisar.
(-i, -e) 1. Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek: "Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi." -P. Safa. 2. İnandırmak, ikna etmek: Derdinizi ona anlatmak kolay değil. 3. (nsz) Söylemek, nakletmek: "Sonra bir hikâye anlattı." -A. Ş. Hisar.
Türkçe - İngilizce
anlatmak anlamı
fiil
1) tell
2) explain
3) describe
4) express
5) narrate
6) recount
7) communicate
8) report
9) explicate
10) show forth
11) unload
12) put across
sıfat
1) be enunciative of
fiil
1) tell
2) explain
3) describe
4) express
5) narrate
6) recount
7) communicate
8) report
9) explicate
10) show forth
11) unload
12) put across
sıfat
1) be enunciative of
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
anlatmak anlamı
Nakletmek, anlatmak
Nakletmek, anlatmak
Artvin Yusufeli Uşhum köyü
anlatmak eş anlamlısı
ikna etmek
inandırmak, kandırmak: "Mektubu sırf Saffet'in saadeti için gönderdiğine kendi vicdanını ikna etmek mecburiyetini hissediyordu." -H. E. Adıvar.
inandırmak, kandırmak: "Mektubu sırf Saffet'in saadeti için gönderdiğine kendi vicdanını ikna etmek mecburiyetini hissediyordu." -H. E. Adıvar.
nakletmek
(-i) (na'kletmek) 1. Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek: "İkisi de koluna girerek hastayı otomobile naklettiler." -P. Safa. 2. Anlatmak, aktarmak: "Olanı biteni, olduğu gibi bir bir nakledeyim de yüreğiniz rahat etsin." -S. M. Alus.
(-i) (na'kletmek) 1. Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek: "İkisi de koluna girerek hastayı otomobile naklettiler." -P. Safa. 2. Anlatmak, aktarmak: "Olanı biteni, olduğu gibi bir bir nakledeyim de yüreğiniz rahat etsin." -S. M. Alus.
söylemek
(-i) 1. Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak: "Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim." -R. N. Güntekin. 2. Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak: "Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar." -S. F. Abasıyanık. 3. Yapılmasını istemek: "Biraz sonra nazırın yine beni istediğini söylediler." -F. R. Atay. 4. (nsz) Türkü, şarkı vb. okumak: "Kanto söyler gibi hareketler ve taklitlerle söylediği şarkılar pek eğlenceli şeylerdi." -R. N. Güntekin. 5. (nsz) Yazmak, düzmek: Şiir söylemek. 6. (-e) Haber vermek: "Benim burada nasıl yaşadığımı görenler gidip babama da söylerler." -A. Ş. Hisar. 7. (-i, -e) Önceden bildirmek, tahmin etmek: "Bir değil iki tane olduğunu size söylemiştim." -R. H. Karay. 8. (nsz) mec. Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak: "Ne söyler bu türküler / Ay karanlık gecelerde yüzen gemiler." -N. Cumalı.
(-i) 1. Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak: "Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim." -R. N. Güntekin. 2. Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak: "Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar." -S. F. Abasıyanık. 3. Yapılmasını istemek: "Biraz sonra nazırın yine beni istediğini söylediler." -F. R. Atay. 4. (nsz) Türkü, şarkı vb. okumak: "Kanto söyler gibi hareketler ve taklitlerle söylediği şarkılar pek eğlenceli şeylerdi." -R. N. Güntekin. 5. (nsz) Yazmak, düzmek: Şiir söylemek. 6. (-e) Haber vermek: "Benim burada nasıl yaşadığımı görenler gidip babama da söylerler." -A. Ş. Hisar. 7. (-i, -e) Önceden bildirmek, tahmin etmek: "Bir değil iki tane olduğunu size söylemiştim." -R. H. Karay. 8. (nsz) mec. Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak: "Ne söyler bu türküler / Ay karanlık gecelerde yüzen gemiler." -N. Cumalı.
"anlatmak" için örnek kullanımlar
Nada, benim fotoğraflarla anlatmak istediğimi kelimelerle ifade etmişti.
Nada, I want to tell my photographs had been expressed in words.
Kaynak: hurriyet.com.trO derin kuytularda, huzursuz uyudukları gecelerde hep anlatmak ister erkekler.
O the deep recesses, restless nights, I always like to tell men they slept.
Kaynak: radikal.com.trHayatın ancak, hayatı var edene inanmakla hayat olduğunu anlatmak istiyorum.
Life, but I want to tell you that life is believing in life until you have.
Kaynak: sentezhaber.comÇizgi roman veya resimli roman, çizgi ile hikâye anlatmak için birbirini takip eden panellerin (çerçevelenmiş resim) kullanıldığı bir sanat
Kaynak: Çizgi roman
Kaynak: Çizgi roman
Yüzyıl, kelime anlamı olarak arka arkaya gelen yüz yılı anlatmak için kullanılır. Ancak aslında yüzyıl terimi yüz tane yıldan oluşmak
Kaynak: Yüzyıl
Kaynak: Yüzyıl
Bir kişi, eser ya da konuyu doğru ve yanlışlarını göstererek anlatmak amacıyla yazılan kısa metinlerdir. Hedeflenen öğeyi doğru ve yanlış
Kaynak: Eleştiri
Kaynak: Eleştiri
Gençlik, bebek likten yetişkinliğe kadar olan dönemi anlatmak için kullanılan terim. Bu terimin fizyoloji k, demografi k, sosyoloji k
Kaynak: Gençlik
Kaynak: Gençlik
yüzyılda Gotik mimari ye dönüşen Avrupa mimarisini anlatmak için kulllanılan bir terimdir. Romanesk stil İngiltere'de daha geleneksel
Kaynak: Romanesk mimari
Kaynak: Romanesk mimari
Neo-dada, genellikle 1950 'lerin New York'unda Robert Rauschenberg ve Jasper Johns 'ın çalışmış oldukları tarzı anlatmak için kullanılır.
Kaynak: Neo-dada
Kaynak: Neo-dada
Orta Çağda savaş, genellikle Orta Çağ Avrupa sı'nda kullanılan savaş tarzını anlatmak için kullanılır. Orta Çağ Avrupası'ndaki teknolojik,
Kaynak: Orta Çağda savaş
Kaynak: Orta Çağda savaş
Forgotten Silver, Yeni Zelandalı film yapımcılarının hikâyesini anlatmak için hazırlanmış sahte bir belgeseldir. Filmin yönetmenleri Peter
Kaynak: Forgotten Silver
Kaynak: Forgotten Silver
Ancak terim genellikle ılıca ve çevresindeki tesisleri (kaplıca yı) anlatmak için kullanılır. Onsen, Japon geleneklerine göre
Kaynak: Onsen
Kaynak: Onsen
Deprem Kültür Müzesi, 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan Marmara Depremi 'nde hayatını kaybedenleri anmak, yaşananları anlatmak ve
Kaynak: Deprem Kültür Müzesi
Kaynak: Deprem Kültür Müzesi
Osteomalazi kemik mineralizasyonda bir defekt sonucunda kemiklerdeki mineralizasyon eksikliğini anlatmak için kullanılan genel bir terim.
Kaynak: Osteomalazi
Kaynak: Osteomalazi
Müze, Antep Savunması 'nı anlatmak için kurulmuştur. Müzede savaş döneminden kalma silahlar, o dönemde kullanılan eşyalar, giyilen
Kaynak: Şahinbey Savaş Müzesi
Kaynak: Şahinbey Savaş Müzesi
Hipnopompi bir insanın hipnagogik durumda yani uykuya dalma sürecinde tecrübe ettiklerini anlatmak için kullanılır. Hipnopompia ise bir
Kaynak: Hipnopompi
Kaynak: Hipnopompi
ulustan bir işletme ölçüsüne kadar, kendi kurulu üretim kapasitesinin aslında ne kadarını kullandığını anlatmak için kullanılan bir konsept.
Kaynak: Kapasite kullanımı
Kaynak: Kapasite kullanımı
kişiler ve benzeri aktif unsurların, olasılıklar barındıran bir duruma dair sahip oldukları nicel beklenti düzeyini anlatmak için kullanılan ifade.
Kaynak: Beklenen fayda
Kaynak: Beklenen fayda
İşaret; bir varlığı, bir durumu anlatmak için kullanılan şekillerdir. Bir olayı, varlığı ve durumu anlatmada (harfler gibi),
Kaynak: İşaret
Kaynak: İşaret
Parmak uçlarında yürüme bir kişinin topuk larına ya da ayağının başka bir yerine basmadan parmak uçlarında yürümesi durumunu anlatmak için
Kaynak: Parmak uçlarında yürüme
Kaynak: Parmak uçlarında yürüme
Khalid Yasin (1946 yılında doğdu) hıristiyanlara müslümanlığı tanıtmak ve anlatmak için İngiltere ve Dünya'nın bir çok yerinde dini dersler
Kaynak: Khalid Yasin
Kaynak: Khalid Yasin
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
