Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

bilek ne demek?

 - 8 sözlük, 11 sonuç.

BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü

bilek anlamı
bakınız» el bileği, ayak bileği

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

bilek anlamı
bakınız» elbileği.

Divanü Lügati't-Türk

bilek anlamı
bilek

Güncel Türkçe Sözlük

bilek, -ği anlamı
is. 1. Elle kolun, ayakla bacağın birleştiği bölüm: "Kadın, ağır takılarla yüklü sol bileğini yeşil abajurun Altına doğru uzatmış." -A. Ağaoğlu. 2. mec. Güç, kuvvet.

Kişi Adları Sözlüğü

Bilek anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Güç, kuvvet.

Türkçe - İngilizce

bilek anlamı
isim
1) wrist
2) carpus

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

bilek anlamı
1. Araba tekerleğinin parmaklıkları. 2. Tırpanı sapına tutturmak için kullanılan demir bilezik. 3. Kayık küreğinin kayış geçen ince kısmı.
bilek anlamı
Kadınların giydiği bir çeşit gömlek.

-Diyarbakır

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Bilek anlamı
Batman ili, Beyçayırı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bilek anlamı
gaziantep ili, ŞehitKâmil ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bilek anlamı
Muş ili, Yaygın bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

bilek eş anlamlısı

güç
(I) sf. 1. Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, efor, kolay karşıtı: Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti. 2. zf. Zorlukla: "Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı." -Y. K. Karaosmanoğlu.
güç
(II) is. 1. Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet: Zihin gücü. Yaşama gücü. 2. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat. 3. Sınırsız, mutlak nitelik: Tanrı'nın gücü. 4. Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik: Paranın gücü. 5. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği: Motorun gücü. 6. Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet, devletler toluluğu: Güçler dengesi. 7. Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli: İnsan gücü. 8. Bir toprağın verimlilik yeteneği. 9. mec. Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse. 10. coğ. Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği. 11. fiz. Birim zamanda yapılan iş.
kuvvet
is. 1. Fiziksel güç, takat: "Bu kadar cesur bir hamleye yetecek kuvvetim yok." -Y. Z. Ortaç. 2. Şiddet, zor, cebir: Kuvvet kullanmak. 3. Yetke, erk, nüfuz. 4. Dayanıklı olma durumu. 5. mec. Güç: "Hâlbuki devlet kuvvetlerinin yerini hangi şahsi kuvvet tutabilirdi?" -F. R. Atay. 6. ask. Bir ülkenin savaşçı silahlı kuruluşları veya gücü: "Nasıl ki düşmanın da her gün ümidi ve kuvveti eksilecektir." -R. E. Ünaydın. 7. fiz. Durgunluğu harekete veya hareketi durgun bir duruma çeviren etken, direnci kıran veya direnç doğuran özellik. 8. mat. Bir niceliğin kendisi ile çarpılarak yükseltildiği derecelerden her biri: 2x2x2=23 denkleminde, 3 sayısı 2'nin kuvvetini gösterir.

"bilek" için örnek kullanımlar

Aklını ve mantığını kullanamayan erkek de bilek gücüne başvurur.
Refers to the power of men in the wrist can not use your mind and logic.
Kaynak: magazinkolik.com
Üç saat süren gösteride Bilek, izleyenlere keyifli bir gece yaşattı.
Wrist three-hour show, the audience had an enjoyable night.
Kaynak: haber3.com
Bu iki ülke hâkim güç olmak için bilek güreşine tutuşmuştur.
These two countries struck an arm-wrestling to become the dominant power.
Kaynak: yenimesaj.com.tr
Ki bilek hareketin yeter, mekanizma yayı bir şekilde kurar.
Enough so that the wrist movement, the spring mechanism sets.
Kaynak: turkiyegazetesi.com.tr

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.