Gökyüzü
billur gibi, tertemiz ve sesiz; belki de büyük bayrama hazırlanıyor.
The sky is crystal clear, pristine and quiet, perhaps preparing for a great feast.
Kaynak: risalehaber.comFonda
billur gibi sesi yankılanıyordu Deniz Kızı'nın.
Girl's voice echoing in the crystal-clear sea background.
Kaynak: gundem.milliyet.com.trKristal,
billur amorf yapıda ya da kesme cam, kimyadaki katı haldeki bir elementin veya bileşiğin , molekül , atom veya iyon yığınlarının
Kaynak: KristalYılan taşı veya serpantin, rengi ve
billur yapısı farklı birçok türü olan, minerallerin başkalaşmasıyla oluşan bir kaya türü.
Kaynak: Yılan taşıMermer ler klâsik
billur lardan oluşmuş taş lardır. Bunlar kalker lerin ve bazen de dalomitik sıcaklık ve basınç etkisiyle değişikliğe
Kaynak: MermercilikBu haldeki sıvıya kendi cinsinden küçük bir katı
billur atılırsa sıvı maddenin birden bire donduğu görülür. Buna aşı billuru (kristali)
Kaynak: Erime noktasıGümüş tuzları jelatin içinde
billur veya tanecikler halinde yayılmış haldedir. Jelatin çözeltisine, gümüş nitrat ve sodyum veya
Kaynak: Film (fotoğrafçılık)Beyaz pulcuklar biçiminde,
billur yapılı bir katı dır. Keskin ve kendine özgü bir kokusu vardır. Yoğunluğu 1,15 olup, 80 °C'de erir, 217
Kaynak: Naftalin4000m'yi aşan bir çok doruğu (Jungfrau, Mönch, Fiescerhorn, Aleschhorn ve kütlenin en yüksek noktası olan Finsteraarhorn) kapsayan
billur kütle.
Kaynak: Arar-gotthard kütlesiSarayın inşaatında Marmara Adaları 'ndan çıkarılan maviye benzer bir renkteki mermer kullanılmış, iç süslemede ise su mermeri,
billur,
Kaynak: Dolmabahçe Sarayı