bitmek ne demek?
- 4 sözlük, 14 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
bitmek, -er anlamı
(I) (nsz) 1. Tükenmek: "Dün akşam param bitmişti." -S. F. Abasıyanık. 2. Sona ermek: "Kıran kırana bir güreş bitmiş, Büyük Millet Meclisi, Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmiştir." -T. Buğra. 3. mec. Çok yorulmak. 4. mec. Güçsüz kalmak, çok zayıflamak. 5. (-e) argo Çok sevmek, bayılmak, beğenmek: "Buğulu bir sesi var. Ben böyle sese biterim." -H. Taner.
(I) (nsz) 1. Tükenmek: "Dün akşam param bitmişti." -S. F. Abasıyanık. 2. Sona ermek: "Kıran kırana bir güreş bitmiş, Büyük Millet Meclisi, Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmiştir." -T. Buğra. 3. mec. Çok yorulmak. 4. mec. Güçsüz kalmak, çok zayıflamak. 5. (-e) argo Çok sevmek, bayılmak, beğenmek: "Buğulu bir sesi var. Ben böyle sese biterim." -H. Taner.
bitmek, -er anlamı
(II) (nsz) 1. Bitki, tüy, saç vb. şeyler çıkıp yetişmek: "Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?" -F. R. Atay. 2. Beklenmedik zamanda ortaya çıkmak: "Aynı anda sahnenin her yerinde birden bitiyor, bir şarkıcıdan çok bir göz bağcıya benziyordu." -M. Mungan.
(II) (nsz) 1. Bitki, tüy, saç vb. şeyler çıkıp yetişmek: "Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?" -F. R. Atay. 2. Beklenmedik zamanda ortaya çıkmak: "Aynı anda sahnenin her yerinde birden bitiyor, bir şarkıcıdan çok bir göz bağcıya benziyordu." -M. Mungan.
Tarama Sözlüğü
bitmek anlamı
1. Meydana gelmek, hâsd olmak, çıkmak. 2. Bitişmek, kaynaşmak. 3. Mahvolmak, iflâs etmek. 4. (insanlar için) yetişip büyümek.
1. Meydana gelmek, hâsd olmak, çıkmak. 2. Bitişmek, kaynaşmak. 3. Mahvolmak, iflâs etmek. 4. (insanlar için) yetişip büyümek.
Türkçe - İngilizce
bitmek anlamı
fiil
1) sprout
2) end
3) run out
4) finish
5) expire
6) stop
7) break up
8) cease
9) conclude
10) terminate
11) come to an end
12) vegetate
13) be at an end
14) adore
15) be very fond of
16) break off
17) die down
18) drop
19) end off
20) end up
21) fag
22) lapse
23) lay off
24) leave off
25) quit
26) surcease
27) wear out
28) be out of
fiil
1) sprout
2) end
3) run out
4) finish
5) expire
6) stop
7) break up
8) cease
9) conclude
10) terminate
11) come to an end
12) vegetate
13) be at an end
14) adore
15) be very fond of
16) break off
17) die down
18) drop
19) end off
20) end up
21) fag
22) lapse
23) lay off
24) leave off
25) quit
26) surcease
27) wear out
28) be out of
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
bitmek anlamı
1. Koyulaşmak, donmak (Pekmez, sekerli maddeler).
1. Koyulaşmak, donmak (Pekmez, sekerli maddeler).
Tekkeköy -Denizli
*Sungurlu -Çorum
*Merzifon -Amasya
*Boyabat -Sinop
Şıhlar *Ulubey -Ordu
Kaptanpaşa, Ortaklıhoca *Çayeli -Rize
Humhal *Yusufeli, Bağlıca *Ardanuç -Artvin
*Ağın, *Keban -Elâzığ
-Kırşehir
*Bor -Niğde
*Ermenek -Konya
Hacıhamzalı Gülek *Tarsus -İçel
*Elmalı -Antalya
bitmek anlamı
Yara kavuşmak, bitişmek.
Yara kavuşmak, bitişmek.
-Kırşehir
Bor -Niğde
bitmek anlamı
Birden ortaya çıkmak.
Birden ortaya çıkmak.
*Düzce -Bolu
bitmek anlamı
Saçlar birbirine dolaşmak.
Saçlar birbirine dolaşmak.
İncekum *Silifke -İçel
bitmek anlamı
Usanmak, bıkmak.
Usanmak, bıkmak.
Akçaköy *Yeşilova, Devri *Bucak -Burdur
bitmek anlamı
Bal, reçel, pekmez vb. şekerlenmek.
Bal, reçel, pekmez vb. şekerlenmek.
Dereçine *Sultandağı Afyon
bitmek anlamı
Bitmek, tükenmek
Bitmek, tükenmek
Diyarbakır
bitmek anlamı
Bitlenmek
Bitlenmek
Diyarbakır
bitmek anlamı
Çıkmak, görünmek
Çıkmak, görünmek
Kırşehir
bitmek anlamı
1. Büyümek. 2. Tükenmek. 3. Sona ermek. 4. Zuhur etmek, aniden ortaya çıkmak
1. Büyümek. 2. Tükenmek. 3. Sona ermek. 4. Zuhur etmek, aniden ortaya çıkmak
Artvin Yusufeli Uşhum köyü
bitmek eş anlamlısı
bayılmak
(nsz) 1. Baygın duruma girmek, uyur gibi olmak, kendinden geçmek, kendini kaybetmek: "Anasının bayıldığını gören çocuk avaz avaz ağlamaya başlamıştı." -A. Kulin. 2. (-e) mec. Çok hoşlanmak, çok sevmek: "Tüm güzel ve yüce şeylere bayılırım. Doğuştan duygusalımdır ben." -N. Hikmet. 3. (-den) Sıcak, açlık, susuzluk, yorgunluk vb. etkenlerle dayanma gücünü yitirmek: "Uzakta görülen manzaralar insana sıcaktan bunalmış ve bayılmış hissini verir." -A. Ş. Hisar. 4. (-i) argo Vermek, ödemek: "Palas pandıras evden fırlayıp bir de üstüne o kadar taksi parası bayıldığına bin pişmandı." -E. Şafak.
(nsz) 1. Baygın duruma girmek, uyur gibi olmak, kendinden geçmek, kendini kaybetmek: "Anasının bayıldığını gören çocuk avaz avaz ağlamaya başlamıştı." -A. Kulin. 2. (-e) mec. Çok hoşlanmak, çok sevmek: "Tüm güzel ve yüce şeylere bayılırım. Doğuştan duygusalımdır ben." -N. Hikmet. 3. (-den) Sıcak, açlık, susuzluk, yorgunluk vb. etkenlerle dayanma gücünü yitirmek: "Uzakta görülen manzaralar insana sıcaktan bunalmış ve bayılmış hissini verir." -A. Ş. Hisar. 4. (-i) argo Vermek, ödemek: "Palas pandıras evden fırlayıp bir de üstüne o kadar taksi parası bayıldığına bin pişmandı." -E. Şafak.
beğenmek
(-i) 1. İyi veya güzel bulmak: "Biz çocuklar evimizi çok beğendik." -A. Kutlu. 2. (nsz) Benzerleri arasından birini seçip ayırmak: "Kimseleri beğenmediğinden çok geç evlendi." -E. Şafak. 3. Onaylamak, kabul etmek, tasvip etmek.
(-i) 1. İyi veya güzel bulmak: "Biz çocuklar evimizi çok beğendik." -A. Kutlu. 2. (nsz) Benzerleri arasından birini seçip ayırmak: "Kimseleri beğenmediğinden çok geç evlendi." -E. Şafak. 3. Onaylamak, kabul etmek, tasvip etmek.
tükenmek
(nsz) 1. Bitmek, sona ermek, kalmamak: "Vaktiyle yaşamış olan büyük musiki ustaları nesillerinin artık tükenmiş olduğu da söylenirdi." -A. Ş. Hisar. 2. mec. Güçsüzleşmek, bitkinleşmek, yılgınlaşmak: "İnsan sevdiği birini tükenmiş görmek istemez." -O. V. Kanık. 3. mec. Verimliliğini yitirmek, söyleyecek sözü kalmamak: "Yalnız kendi tecrübelerini yazmaya kalkan romancı çabuk tükenir." -H. E. Adıvar.
(nsz) 1. Bitmek, sona ermek, kalmamak: "Vaktiyle yaşamış olan büyük musiki ustaları nesillerinin artık tükenmiş olduğu da söylenirdi." -A. Ş. Hisar. 2. mec. Güçsüzleşmek, bitkinleşmek, yılgınlaşmak: "İnsan sevdiği birini tükenmiş görmek istemez." -O. V. Kanık. 3. mec. Verimliliğini yitirmek, söyleyecek sözü kalmamak: "Yalnız kendi tecrübelerini yazmaya kalkan romancı çabuk tükenir." -H. E. Adıvar.
"bitmek" için örnek kullanımlar
Şehir merkezinde toplu ulaşımla ilgili sıkıntılar bitmek bilmiyor.
Endless difficulties related to the city center by public transport.
Kaynak: merhabahaber.comVe tabii ki Kuyt. Bitmek bilmeyen enerjisiyle ileri geri çok çalıştı.
And, of course, Kuyt. Tried a lot of back and forth endless energy.
Kaynak: blog.milliyet.com.trFestival bitmek üzereydi, kapanış konuşmasını yapacaktı Chavez.
The festival was about to end, Chavez would make the closing speech.
Kaynak: odatv.comGalatasaray'da son dönemlerde yaşanan sıkıntılar bitmek bilmiyor.
Galatasaray, the problems experienced in recent years is endless.
Kaynak: sporx.comBirbirinden farklı kostümleri, çeşit çeşit silahları, modifiye edilebilir ürünleri, taktiksel ve stratejik haritaları, bitmek bilmeyen
Kaynak: S2 Son Silah
Kaynak: S2 Son Silah
Ağır Fransız bürokrasisinin hüküm sürdüğü kentte duyulan en temel hissiyat sabır, zira bitmek tükenmek bilmeyen sıralar ve uzun bürokratik
Kaynak: Rennes
Kaynak: Rennes
hizmetine sunan ve onun bitmek bilmeyen açlığını doyurmak için yaşam enerjisi dolu gezegenler bulan genç bir astronom ve süper kahramandır.
Kaynak: Gümüş Sörfçü
Kaynak: Gümüş Sörfçü
Bir türlü bitmek bilmeyen zorlu yolculuk sinirlerin harap olmasına ve dengesiz davranışlara sebep olur. Kategori:2006 filmleri Kategori:
Kaynak: Son Tren
Kaynak: Son Tren
Çünkü konularını Haliç 'in altındaki hazine gibi şehir efsanelerinden veya bitmek tükenmek bilmeyen AŞK edebiyatından ya da tartışılacak
Kaynak: Müebbet Muhabbet
Kaynak: Müebbet Muhabbet
Oyuncunun bonservisinin elinde olması demek: Oyuncunun kulübüyle sözleşmesi bitmiş ya da bitmek üzere olduğu anlamına gelir. Aralık 2012
Kaynak: Bonservis
Kaynak: Bonservis
Tüm bunlardan sonra, grup bitmek bilmeyen bir Avrupa turnesine çıkar ve 1996 yılında Jonas Eriksson isimli gitaristi üzücü bir şekilde
Kaynak: Lake of Tears
Kaynak: Lake of Tears
Fizzle 8 For to end yet again (Yine bitmek için) Beckett Hâlâ dışında tüm fizzles metinlerini Fransızca yazmış ve daha sonra İngilizceye
Kaynak: Fizzles
Kaynak: Fizzles
Sümerler'den başlayan, Asur, Babil, Urartu kültür ve inançları, günümüz Ortadoğusu, Türkiye, Kürt sorunu, bitmek tükenmek bilmeyen
Kaynak: Mezopotamya Senfonisi
Kaynak: Mezopotamya Senfonisi
Dilinde tüy bitmek : Sayısız uyarılarda bulunmak Eli ayağı kesilmek : Coşkudan uzak kalmak, yorulmak El içine çıkamamak : Başkalarından
Kaynak: Aşağıçaybelen, Bayat
Kaynak: Aşağıçaybelen, Bayat
bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ona tüm gün yapacak bir işler bulma olanağı sağlar. Koyun gütme güdüsü okadar güçlüdür ki eski bir
Kaynak: Collie
Kaynak: Collie
Bundan dolayı, anlamsız veya bitmek tükenmek bilmeyen işlere İngilizce'de Sisyphean olarak tanımlanır. Sisifos antik dönem yazarları için
Kaynak: Sisifos
Kaynak: Sisifos
Mayıs 2008'de Allen The Sunday Mirror'a albümünün bitmek üzere olduğunu söyledi. Allen albüm hakkında: "Çok fazla çalıştım. albümüm bitmek üzere.
Kaynak: It's Not Me, It's You
Kaynak: It's Not Me, It's You
Bu durumda elden bitmek için bu baraj puanı gözetilmez, ancak yere kâğıt işleyerek elden bitmek isteniyorsa, baraj puanı geçerli olur.
Kaynak: Ellibir
Kaynak: Ellibir
Zamanla bitmek üzere olan cephane İngilizleri İspanyolların peşini bırakmaya zorladı. Kendi cephanesi de bitmek üzere olan Medina Sidonia
Kaynak: İspanyol Armada
Kaynak: İspanyol Armada
Artık içerideki havanın bitmek üzere olduğunu farkettiklerinde ve Kate onları çıkarmak için umutsuzca kazarken, Charlie çıkmaya çalışan
Kaynak: The Moth (Lost)
Kaynak: The Moth (Lost)
Büyü ile Mint'in başına düşürdüğü kabak aralarında bitmek bilmeyen bir nefretide başlatmış olur. Mint'in amacı dünyayı ele geçirmek ve
Kaynak: Threads of Fate
Kaynak: Threads of Fate
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
